İbrahim Halil Okuyan
7 Ekim 2012
Kendisinde olmayan bir şeye özenir, İNSAN.
Sahibi olmadığına..
“Madenci sıcak bir yaz günü güneşin altında çalışırken,
Birden sıcağın onu daha verimli çalışmasından alıkoyduğunu fark etmiş ve o an “Güneş benim çalışmamı engelliyor.
O zaman benden daha güçlü” diye düşünmüş.
Güce de çok önem verdiği için o an GÜNEŞ olmayı dilemiş Allah’tan.
Allah,
Madencinin isteğini kabul etmiş ve madenci güneş olmuş.
Bütün dünyayı ışınıyla aydınlatmış,
Her yeri kavurmuş gücünü herkese göstermiş.
Fakat bir gün güneşin önüne bulut gelmiş.
Bizim madenci çok sinirlenmiş bu işe.
Çünkü bulut güneşin ışınlarını kesiyormuş ve madenci “Bulut Güneşten daha güçlü ben Bulut olmak istiyorum” demiş.
Ve o an bulut olmuş madenci.
Yağmurlar yağdırmış,
Seller bastırmış,
Şimşekler yaratmış.
Güçlü olduğu için halinden memnunmuş.
Ama fazla uzun sürmemiş mutluluğu.
Çünkü bu sefer de rüzgâr bulutu sürüklemiş ve bizim madenci yine düşünmüş ki “rüzgâr bulutu sürükleyebiliyorsa o zaman en güçlüsü rüzgâr”, “ben rüzgâr olmak istiyorum” demiş
Ve rüzgâr oluvermiş o an.
Madenci rüzgâr şeklinde fırtınalar estirmiş,
Denizleri coşturmuş,
Kasırgalar yaratmış.
Ama bu seferde eserken karşısına koca bir taş kütlesi çıkmış.
Bir bakmış “bu nasıl bir şey ki benim rüzgârımı kesiyor?” diye düşünmüş.
O taş kütlesi aslında bir dağmış.
Ve Allah’tan son bir dilekte bulunmuş.
Bir dağ olmayı istemiş.
Madencinin isteği kabul olmuş ve sonsuza kadar dağ olarak yaşamaya karar vermiş.
Çünkü dünyadaki en güçlü şey dağ olduğunu düşünmeye başlamış.
Madenci dağ olarak hayatından memnun bir şekilde yaşarken birden bir rahatsızlık hissetmiş.
Bir şey içini kemiriyormuş.
Derken dağ onu rahatsız eden şeyin ne olduğunu bulmuş;
Onu rahatsız eden, içini kemiren bir Madenciymiş.”
Sözün Özü
Elindeki ile yetinmeyi bilmeli İnsan..
Saygılarımla…
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
6.Ekim.2012 Şanlıurfa