Kıymetli okuyucularım, yazımın konu başlığında bu veciz söz büyük şair ve yazar olan Tevfik Fikret’e aittir.
Tevfik Fikret, kız çocuklarının aleyhine olan bu durumun aslında erkek çocuklara da büyük zararlar verdiğini dile getirmek istemiştir.
Gerçekten; pratik yaşamda da görülmektedir ki, okuma-yazma bilmeyen bir annenin yetiştireceği çocuk kendisine ve topluma yeterince faydalı olamamaktadır. Çünkü bir çocuk için en öncelikli ve en önemli eğitim aile eğitimidir.
Kaldı ki ailenin temeli annedir.
Zira yuvayı dişi kuş yapar.
Ayrıca çocuk babadan ziyade en çok annenin yanında fazla kalır.
Bu gerçeğe rağmen sayıları az da olsa bazı bağnaz kimseler “Kız çocuğu okuyup da ne olacak” demek gibi ilkel ve cahil bir ifade kullanmaktadırlar.
Hâlbuki kızlar günümüzde erkeklerin yapabildiği her işi yapabilmektedirler. Bu manada kızların fazlası var eksiği yok.
Öte yandan; hemen hemen bütün Semavi ve beşeri inançlar okumayı, özellikle kız çocuklarının okumasını önermektedirler. İslam dini ise kız ve erkek çocuklarının okutulmasını farz-ı ayın olarak emretmekte, yani okumayı zorunlu bir ibadet saymaktadır. Bu konuda hem kutsal kitabımızda mevcut ayetler ve hem de Peygamber efendimizin hadisleri mevcuttur.
Ayrıca; “Tevhidi tedrisat” gibi mevcut yasalar da belli bir yaşa gelmiş çocukların okumasını zorunlu kılmıştır.
Bütün bu gerçeklere rağmen ilimiz Şanlıurfa’da da maalesef çocuklarını, özellikle kız çocuklarını okula göndermeyen bazı aileler var.
Şimdi o ailelere sesleniyorum:
Günahtır, etmeyin, eylemeyin. Çocuklarınızı kız-erkek ayrımı yapmadan lütfen okula gönderin.
Şunu unutmayın ki;
O çocuklar büyüyünce sizlere ve tüm topluma faydalı bireyler olacaklar ve ailelerine devamlı dua getireceklerdir.
Bir gerçekte şudur ki; Tevfik Fikret’in dediği gibi;
“Kız çocuklarını okutmayan toplumlar erkek çocuklarını bedbaht etmiş olurlar”
Öte yandan; Allah büyük devletimize ve aziz milletimize zeval vermesin. Çocuklarını okula gönderen ve maddi durumu iyi olmayan ailelerin annelerine “Şartlı Nakit Transferi” adı altında parasal yardımda da bulunulmaktadır.
Böylece maddi imkânı olmayan ailelerin çocuklarını okula göndermeme gibi mazeretleri artık kalmamaktadır.
Özetle 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ülkemize ve bütün insanlığa hayırlar getirmesi en büyük temennimizdir.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla..
Yazımın konu başlığındaki veciz söz, ünlü şairlerimizden Tevfik Fikret’e aittir.
Gerçekten insan denilen canlıyı et ve kemik olmanın ötesine taşıyan, yani onu diğer canlılardan farklı kılan ve bir anlamda onu terfi makamına eriştiren en önemli etken, aldığı eğitim ve öğrenim sonucu meydana gelen uygarlaşma olgusudur.
Bilindiği gibi; eğitim ve öğretimi, yaşam olgusu içerisinde, genel ve özel eğitim, çevre ve aile olgusu olarak da açıklayabiliriz.
Bana göre; en önemli ve faydalı olan eğitim ise ailede alınan eğitimdir. Ailenin gerçek mimarı ise annedir, yani kadındır.
İşte bu nedenle; toplumsal yaşamın her boyutunda öncelikli olarak kızlarımız ve kadınlarımız iyi bir eğitim ve öğretim görmelidirler.
Hal böyle iken esefle ve acıyla belirtebilirim ki, ülkemiz bu konuda dünya, sıralamasında çok gerilerdedir. Bu durumun bilinen sebep ve nedenlerine.. Konu bugünkü yazı mevzumuzun dışında olduğu için değinmeyeceğim.
inşallah başka bir yazıda, bu husustaki düşüncelerimi siz kıymetli okuyucularımla paylaşacağım.
Evet yazımın içeriğinde, ülkemizde kadının sosyal hayatımızdaki yerinin erkek nüfusa göre çok gerilerde olduğunu belirtmiştim. Ancak son yıllarda ülkemizde kadınlarımız lehine pozitif anlamda çok güzel gelişmeler de oluyor.
Mesela; Hükümet bir devlet politikası olarak bu işe çok önem veriyor. Kadına yönelik “Şartlı Nakit Transferi” yardımı, “Mikro kredi uygulamaları”, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve muhterem eşlerinin bu konudaki çok faydalı çalışmaları gerçekten halkımızı çok mutlu etmektedir.
Bu bağlamda; Sayın Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanımız Selma Aliye Kavaf’ın bayan olmaları, Cumnuriyet dönemimizin kadına verdiği değeri gösteren önemli ve anlamlı örneklerdendir.
Keza; ilimiz bu hususta çok şanslı bir ildir. Yeni Valimiz Sayın Nuri Okutan’ın mesaisinin öncelik konusunun, eğitim ve öğretim olduğunu görüyor ve seviniyoruz.
Gerçekten biliyoruz ki, her şeyin başı sağlıktır. Ancak sağlık da iyi bir öğrenim ve eğitimle sağlanır.
Öte yandan sivil insiyatif dediğimiz bazı kuruluşların da bu konuda güzel çalışmaları var.
Geçen Cumartesi günü Sayın Asuman Cevahir Yazmacı beni telefonla aradı; “Mehmet amca bugün saat 14.00’te “Kadınların Yerel Siyasette Temsil Edilmesi” konulu projenin tanıtım toplantısı Cevahir Konukevinde gerçekleşecektir. Teşrif edersen memnun olurum” dedi. Ben de, ‘Memnuniyetle gelirim’ dedim ve anılan saatte bahse konu yere gittim. Aynı zamanda Şanlıurfa Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı da olan Sayın Yazmacı, toplantının yapıldığı konukevinin işletmecisidir.
Toplantı bahse konu mekanın ruha huzur veren bahçesinde belirtilen saatte başladığında ilk konuşmayı Sayın Dernek Başkanı Asuman Cevahir Yazmacı ve ardından da projenin genel koordinatörü Sayın Adalet Budak hanımefendi yaptılar.
Her iki konuşmacı da az, öz ve aydınlatıcı bilgilerle projenin tanıtımını katılımcılara anlattılar.
Kendilerini yürekten kutluyorum. Ayrıca çok ilginç ve anlamlı bulduğum bu güzel projeyle ilgili bazı özet bilgileri de siz kıymetli okuyucularımın değerli yorumlarına arz ediyorum:
“SİYASETİN ÇEHRESİ BİZİMLE DEĞİŞECEK”
Şanlıurfa Girişimci iş Kadınları Derneği, Dünya Bankası fon desteği ve EKODER ortaklığıyla “Kadınların Yerel Siyasette Temsil Edilmesi” konulu bir proje uygulamaktadır.
Projenin hedef grubu Şanlıurfa’da, kadın sorunları alanında çalışan STK temsilcileri ile, Bağlarbaşı, Harrankapı ve Eyyübiye Mahallelerinde yaşayan kadınlardır.
Projenin genel amacı, Şanlıurfa’da yerel politikada yer alan kadın sayısını arttırarak politik yaşamda toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşılmasına katkıda bulunmaktır.
Özel amacı ise:
– Kadınların yerel politikada yer alması konusunda kapasitesini arttırmak,
– Kadınların yerel politikada yeterli düzeyde temsil edilmesi konusunda farkındalık yaratmaktır.
Proje kapsamında gerçekleştirilecek “Kadın ve Siyaset” konulu eğitimden 40 kadının, Bağlarbaşı, Harrankapı ve Eyyübiye Mahallelerinde yapılacak sohbet toplantılarından 250 kadının TV ve radyo programları ile projenin yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
Dünyada Yerel Yönetimlerde Kadın:
Türkiye, kadın Belediye Başkanlarına dair istatistiği bulunan 57 ülke içinde, % 0.5 (Kadın Belediye Başkanı) ile 54. sırada,
Kadın yerel meclis üye oranlarına dair istatistiği bulunan 69 ülke içinde, % 2.5 (974 kadın meclisi üyesi) ise 62. sırada yer almaktadır.
Türkiye’de Yerel Yönetimlerde Kadın:
3.225 Belediye Başkanının 18 (% 0,6)’i,
34.477 Belediye Meclis üyesinin 817 (%2,3)’si
3.208 il genel meclisi üyesinin 57 (1,8)’i kadındır.
Kaynak: Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 2007
Şanlıurfa’da Yerel Yönetimlerde Kadın:
İl, ilçe (Viranşehir Belediye Başkanı dışında) ve Belde Belediye Başkanlarının tamamı erkek,
İl Genel Meclisi üyelerinin tamamı erkek,
Belediye Meclis üyelerinin sadece 2’si kadın
“Yerel Politika ve Kadın Katılımı”
Genel Hedef: Şanlıurfa’da yerel politikada yer alan kadın sayısının arttırılarak, politik yaşamda toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşılmasına katkıda bulunmak
Proje amacı: Kadınların yerel politikalarda yer alması konusunda kapasitesini arttırmak,
Kadınların yerel politikada yeterli düzeyde temsil edilmesi konusunda farkındalık yaratmak.
Hedef grubu: Şanlıurfa’da, kadın sorunları alanında faaliyet gösteren STK temsilcileri,
Bağlarbaşı, Harrankapı ve Eyyübiye Mahallelerinde yaşayan kadınlar ve erkekler.
Paydaşlar: Dünya Bankası Türkiye Ofisi, GAP Ekolojik Tarımsal Kalkınma ve Sosyal Dayanışma Derneği (EKODER)
Faaliyetler: TV ve Radyo programları, Kadın ve Yerel Politika konulu eğitim çalışması, Mahalle toplantıları
Proj’e Sonunda: Yerel politikalara kadınların katılımı konusunda farkındalık yaratılmasına katkıda bulunulacak, Yerel politikada yer alan kadın sayısının arttırılmasına katkıda bulunulacak. Kadınların, katılım konusunda ilgi ve bilgi düzeylerinin artmasına katkıda bulunulacak. Dünya Bankasının görünürlüğü sağlanacak.
Bahse konu derneğin bu projesinin içeriğini kısaca da olsa sizlere sunmaya çalıştım. Projenin başarılı bir şekilde gerçekleşmesini gönülden temenni ederken, emeği geçenleri de sevgi ve saygıyla yürekten kutlarım.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla..