Ömer Elçi
28 Ağustos 2012
Hintli ve yaşlı bir usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.“Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “Acı!” diye cevap verdi. Usta gülümseyerek çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken, yaşlı adam aynı soruyu sordu: ”Tadı nasıl?”
“Ferahlatıcı” diye cevap verdi genç çırak.
“Tuzun tadını aldın mı?” diye sordu yaşlı adam.
“Hayır” diye cevapladı genç çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam,suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:“Yaşamındaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır.
Ancak bu ıstırabın acılığı neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektedir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”
***
Aborijinlerin duası:Seni ayakta tutmaya yetecek denli güzelliklerle dolu bir yaşam sürmeni dilerim. Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek denli güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek denli yağmur diliyorum.
Ruhunu canlı tutmaya yetecek denli mutluluk diliyorum.
İsteklerini tatmin etmeye yetecek denli kazanç diliyorum. Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek denli kayıp diliyorum. Son “Elveda”yı atlatmana yetecek denli
“Merhaba” diliyorum.
***
Köprü kuran adam
Boş bir yolda yürüyen yaşlı bir adam akşamın karanlık soğuğunda,
Geniş, derin, kocaman bir uçurum ile karşılaştı.
Alacakaranlıkta aştı uçurumu,
Ve o kasvetli akıntıda korkmadı,
Ama öbür yakada güvenliği bulunca,
Döndü ve bir köprü kurdu kabaran suları aşmak için.
“ıhtiyar” dedi ona eşlik eden cüce,
“Burada yaptığın işle güçle gücünü boş yere tükettin.
Yolculuğun bu gün sona erecek,
Ve bu yoldan bir daha geçmeyeceksin.
Sen zaten derin ve geniş uçurumu aştın.
Neden akşamın kabaran sularına karşı köprü kurarsın
Adam yaşlı ağarmış başını kaldırdı.
Dedi ki; “Dostum geçtiğim yolda,
Bu gün ardımdan bir genç yürüdü.
Ayakları onu da buraya getirecek.
Ve benim için bir hiç olan bu uçurum,
Belki o sarışın gence tuzak kuracak.
O da alacakaranlıkta geçecek buradan.
Dostum, o köprüyü onun için kurdum” ..
Will Allen Dromgoole
***
Akın Alıcı’nın (Epsilon yayınları) “Hayata yön veren öyküler “ yapıtından bölümleri Şanlıurfalı hemşerilerimle paylaşmak istedim.