Mehmet Göncü
25 Temmuz 2012
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi, dünyamızın kuzey yarım küresinde son yılların en sıcak Temmuz ayı yaşanmaktadır.
İlimiz Urfa ise coğrafi konumu ve bir çok sebebe bağlı olarak güzel yurdumuzun en sıcak illerinden biri konumundadır.
Bu sıcaklardan korunmada bildiğiniz gibi vantilatör ve klima gibi elektrikli ev aletleri yoğun biçimde kullanılmaktadır.
Her nimetin bir külfeti, her külfetinde bir nimeti olduğu gibi.
Klimalar meskenlerin içini serinletirken, dışarıdaki havayı da ısıtmaktadır.
Ayrıca klimalar önemli miktarlarda da enerji tüketmektedirler.
İşte bu nedenle; kent merkezinde mevcut trafolar kapasitelerini aşan aşırı yüklenme sonucu sık sık arızalanmakta ve trafo sigortalarının devre dışı kalması ile de elektriklerin kesilmesine neden olmaktadır.
Bu durum karşısında gerek meskenler ve gerekse işyerleri negatif manada çok boyutlu olarak etkilenmektedirler.
Eeee peki bu durumda ne yapmak gerekiyor?
Bana göre, kentin eski nüfus sayısına göre hesaplanmış olan mevcut trafoların KW güçleri, Urfa’nın kısa bir zaman diliminde çok büyümesine bağlı olarak yeni yapılan binaların da sayısı göz önüne alınarak artırılmalı ve bazı yeni semt trafo merkezleri inşa edilmelidir.
Ayrıca eski trafolar arasında bina sayısına göre, yeni hatlar çekilerek dengeler sağlanmalıdır.
Ben mühendis değilim. Ancak elektrik dağılımı ile ilgili genel durumun objektif olarak analizini yaptığımda bu gerçekle karşılaşıyorum.
Örneğin bizim binanın elektriği son günlerde saatlerce kesilirken, bina sayısı nedeniyle yükü daha az olan başka bir trafodan enerji alan bitişik binanın elektriği ise kesilmemektedir. İşte bu trafodan elektrik alan aboneler iyi bir tesadüf sonucu şanslı abonelerdir. Ben onların adına seviniyorum. En azından komşularımız bu kavurucu sıcaklardan az etkileniyorlar.
Sevgili okuyucularım, ben şahsen DEDAŞ ilgililerinin bu hususta herhangi bir kusurlarının olduğuna inanmıyorum.
Kimsenin elinde sihirli bir değenek yok.
Üstelik bu sıcaklarda gece-gündüz demeden de fedakarene bir şekilde çalıştıklarına inanıyorum ve de görüyorum.
Yakın bir gelecekte de bu aksaklıkların giderileceğinden de çok umutluyum.
Bu konuyla ilgili Allah büyük devletimize ve aziz milletimize zeval vermesin.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bu yıl Urfa iline geçen yılın on katı bir parayı elektrik yatırımları için tahsis etmiş. Bu miktar 23 milyon liradır.
Umarım çok yakın bir gelecekte ilimizin elektrik sorunu da tamamen ortadan kalkmış olacaktır.
Öte yandan DEDAŞ çalışanlarının da bu konuda bazı çok haklı şikayetleri var. Bunlardan en önemlisi bir ‘hırsızlık’ suçu olan kaçak elektrik kullanmak…
Bildiğiniz gibi bu gibi kimseler yakalandıklarında ağır cezayı gerektiren yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Ayrıca tüm aboneler bu sıcak günlerde trafolara fazla yük binmemesi için enerji tüketiminde tasarrufa azami ölçüde özen göstermelidirler.
Örneğin üç odada klima kullanacağımıza bir odada kullanmalıyız. Misafir veya oturma odalarında ampul sayısını aza indirmeliyiz.
Daha bir çok tasarruf önlemleri almalıyız.
Her şeyden önemlisi de hiçbir şekilde karamsarlığa kapılmadan aklın ve bilimin öncülüğünde konuya çözüm getirmenin yollarını araştırmalıyız.
Ben şahsen böyle düşünüyor ve böyle de davranıyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.