Mehmet Göncü
21 Temmuz 2012
Yıllar önce ulusal televizyonların birinde, kaplanlarla Budist rahipler arasında meydana gelen dostlukları konu eden bir belgesel izlemiştim.
Konu gerçekten çok ilginçti: “Tayland”ın Burma ormanlarında “Kuvayi” nehrinin aktığı bir bölgede yaşayan Budist rahipler bazı vicdansız kimselerin bu alanlarda yaşayan kaplanları derisi ve bazı organlarını ‘Afrodizya’ için kullanmak amacıyla öldürdüklerinde, sahipsiz kalan kaplan yavrularını toplayıp tapınakta yaptıkları bir barınakta besliyorlar, erişkin hale gelince de doğaya salıveriyorlardı.
İlginç olan ise rahipler bir tek öğünlük yemekle yetinmelerine karşılık kaplanları çok iyi bir şekilde besliyorlardı. Rahipler Kaplanlarla o kadar iyi dostluk kurmuşlardı ki hangi rahip olursa olsun, hatta yeni bir rahibi bile sakin bir şekilde kuzu gibi karşılıyorlardı. Erişkin hale gelmiş bir kaplanla bir rahip ormanda gezintiye çıkıyor, geri dönüşlerinde ise rahip Kaplan’ın sırtına bir at gibi binerek tapınağa geri dönüyordu.
Bir an düşündüm; “Turuncu renkli elbiseleri ile rahipler ve turuncu renk derili kaplanların sanki bir bütünün ayrı ayrı parçalarıymış gibi uyum içinde olmaları ve kaplanların rahiplere karşı kuzu gibi davranmalarının büyük sırrı yüce Allahın ikram sıfatının tarifsiz güzelliğinde ve anlamlı mucizesinde aramak gerekiyor” kanaatine vardım.
Evet saygıdeğer okuyucularım, Kaplanı kuzuya çeviren ikram mucizesini lütfen biz de uygulayalım, her konuda ve her boyutta birbirimizle ve bütün canlılarla yardımlaşma ve dayanışma içinde olalım. Bu manada 20 Temmuz.2012 Cuma günü başlayacak olan Ramazan orucu nedeniyle önce, özellikle yoksulları, hastaları, çocukları, acizleri ve yaşlıları ikramlarımızla sevindirelim ve onların mutluluklarıyla bizler de mutlu olalım.
Ramazanınızı şimdiden tebrik ederken, yapacağınız yardımlar nedeniyle Allah hepinizden razı olsun.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…