İbrahim Halil Okuyan
16 Mayıs 2012
Öğretmen;
Hepimizin hayatında;
Okul denen esrarengiz laboratuvarın büyüleyici üstadı,
Elinde,
Madenlerin som altına dönüşebildiği usta,
Hayatla benliğimiz arasındaki köprü,
Doğalın ve sıcaklığın sembolü,
Sevgi ve şefkat timsali,
Tüm gelişmelerin altındaki coşku,
İlginin adresi,
Bilginin kaynağı,
Nezaketin ufku,
Bütün zorluklara rağmen gülümsemenin mihengi,
İyilik meleği,
Eli öpülesi,
Anlamak isteyen,
Gerçek eleştirmen,
Erdemin taşıyıcısı,
Kişiliğimizin sanatkârı,
Ruh dünyamızın mimarı,
Sevgi bahçıvanı,
Alçak gönüllü,
Göründüğü gibi olan, olduğu gibi görünen,
Hoşgörü ve diyalogun taşıyıcısı,
Etkili insan olmanın inceliği ve esprisi,
Eğitim davasının yapıcı ve en esaslı unsuru,
Aydınlık geleceğe bengisu olan fedakâr varlık,
Yeri doldurulmaz öğretici,
Eserine kıymet biçilemeyen varlık,
Kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum,
Tahammülü seven,
İdealist,
Her an muhtaç olduğumuz Doktor,
Gerçeğin ve idealin üstadı,
Dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insan,
Bütün büyük insanları de yetiştiren insan.
İşte bir örnek:
“Okulun ilk gününde,
5 nci sınıfın önünde dururken öğretmen çocuklara bir yalan söyledi.
Çoğu öğretmen gibi öğrencilerine baktı ve
Hepsini ayni derecede sevdiğini söyledi.
Ancak bu imkânsız idi.
Çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Teddy Stoddard olan küçük bir oğlan vardı.
Bayan Thompson bir yıl önce Teddy´yi izlemişti,
Diğer çocuklarla iyi oynamadığını elbiselerinin kirli olduğunu,
Sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti.
İlave olarak Teddy tatsız olabiliyordu.
Bu öyle bir noktaya geldi ki Bayan Thompson onun kâğıtlarını büyük kırmızı bir kalemle işaretlemekten kalın çarpılar (X) yapmaktan ve kâğıdının üstüne büyük “F” (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu.
Bayan Thompson´un okulunda her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu ve Teddy´nin kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak onun hayatını gözden geçirdiğinde bir sürpriz ile karşılaştı.
Teddy´nin birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
“Teddy gülmeye hazır parlak bir çocuk.
Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli.
Onun etrafta olması çok eğlenceli.”
İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
“Teddy mükemmel bir öğrenci sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evdeki yaşamı mücadele içinde geçiyor.”
Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
“Teddy´nin annesinin ölümü onun için çok zor oldu.
Teddy elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evdeki yaşamı yakında onu etkileyecek.”
Teddy´nin dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
“Teddy içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor.
Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.”
Bayan Thompson problemi kavradı ve kendinden utandı.
Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlarla sarılmış Noel hediyeleri getirdiğinde bile çok kötü hissetti Teddy´nin ki hariç. Teddy´nin hediyesi bir marketten aldığı kalın kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı.
Bayan Thompson onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu.
Bayan Thompson paketten taşlarından bazıları düşmüş “Yapma Elmas Taşlı bir Bilezik” ve çeyreği dolu olan bir “Parfüm Şişesi” çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı.
Ama o bileziğin ne kadar güzel olduğunu haykırdığında çocukların gülmesini engelledi bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü.
Teddy Stoddard o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için kaldı:
“Bayan Thompson bugün aynı Annem gibi kokuyordunuz“.
Çocuklar gittikten sonra Bayan Thompson en az bir saat ağladı.
O günden sonra okuma yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı.
Bunun yerine çocukları eğitmeye başladı.
Bayan Thompson Teddy’e özel dikkat gösterdi.
Onunla çalışırken zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu.
Onu daha fazla teşvik ettikçe daha hızlı karşılık veriyordu.
Yılın sonuna kadar Teddy sınıftaki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiği yalanına rağmen Teddy onun gözdelerinden biri idi.
Bir sene sonra Bayan Thompson kapısının altında Teddy´den bir not buldu ona hala tüm yaşamında sahip olduğu en iyi Öğretmen olduğunu söylüyordu.
Altı yıl sonra Teddy´den bir not daha aldı.
Liseyi bitirdiğini sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.
Bundan dört yıl sonra bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı.
Yine Bayan Thompson´un tüm yaşamındaki en iyi ve en favori Öğretmen olduğunu yazmıştı.
Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi.
Bu kez fakülte diplomasını aldıktan sonra biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu.
Mektup onun hala karşılaştığı en iyi ve en favori öğretmen olduğunu açıklıyordu.
Ama şimdi ismi biraz daha uzundu.
Mektup söyle imzalanmıştı:
Theodore F. Stoddard MD. (Tıp Doktoru).
Öykü burada bitmiyor.
Ortaya çıkan başka bir mektup daha var.
Teddy bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu,
Evlenme töreninde Bayan Thompson´un Damadın Annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.
Şüphesiz Bayan Thompson bunu kabul etti.
Ve tahmin edin, ne oldu?
Taşları düşmüş olan o Bileziği taktı.
Dahası Teddy´nin annesinin süründüğü parfümden sürdü.
Birbirlerini kucakladılar,
Dr. Stoddard Bayan Thompson´un kulağına şöyle fısıldadı:
“Bana inandığınız için teşekkür ederim Bayan Thompson.
Bana Önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir Fark yaratabileceğimi gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim.”
Bayan Thompson gözlerinde yaşlarla fısıldadı şöyle dedi:
“Teddy, yanlış şeylere sahiptin.
Bir Fark yaratabileceğimi bana öğreten Sensin.
Seninle tanışıncaya dek nasıl Öğreteceğimi bilmiyordum“.”
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
16.Mayıs.2012 Şanlıurfa