Ömer Elçi
8 Mayıs 2012
Urfa’da geçmiş yüzyıllarda Karakoyun’u derin ve geniş açanlar; yükselti yerlere evlerini yapanlar, kırsalda kupkuru derelerin üzerine uzun, geniş taş köprü yapanlar boşu boşuna kendilerini yormuşlar. Ölmüşlerin ardından konuşmak ahlaki değildir velakin şimdiyle kıyaslandığında birazcık akılları eksikmiş…
Seçimler öncesinde vaatlerde bulunup sonrasında vaatlerini unutmuş siyasetçileri olmadığından, rantı, mantı, apartmanı bilmediklerinden yüzlerce yıldan beri yaptıkları ortada…
Begton var, demir var,mühendis var,torpağın onlarca metre altını tespit edecek alet erdavat var olmasına var da;işte kim nasıl yorumlarsa yorumlasın olmaz(deprem-sel-heyelan)denilen olası oluşumları düşünebilecekler 2000li yıllarda pek yokkkk….
*
Pazar günü Kızlar, İsaören,Esemkulu, Atatürk ormanı vb. yerlere yarım saati aşan yağmur yağınca Karaköprü deresinin sağı solu sele teslim…
Köy yollarının köprüleri tıkanırken, yıkılırken; dere kıyısındaki konutların ikametçileri çığlık çığlığa kaçışırken “top bende değil” oyunu…
İhale kanunu değiştirilecekti, denetlemeler daha etkinleşecekti velakin olmadı bağlantılı olarak “az olsun öz olsun, denetimcileri de denetleyen olsun ki Türkiye genelinde trilyonlar hamutuyla götürülmesin” görüşündekiler kör siyaset yapirler.Türkiye’yi geliştirenlere karşı hasettirler…
Karaköprü beldesinin önceki ve şimdiki bazı yetkilileriyle sohbetlerde bazı olgular paylaşılırken beyefendilerin mantıklıca dinleme yerine; içten içe ‘git kardeşim sen ne bilirsin” türünde serzenişleriyle karşılaşan çok olmuştur…
Rant uğruna olması gereken genişliğin, derinliğin yarısını ve de tek taş sıra üstüne yatak yaparsan; dere yataklarına imar verirsen olumsuzlukları yaşamak zorunda ka lır sın.
Allahın takdiridir ancak Allahın verdiği aklı, vicdanı dünyalığına kullanırsan Allah benliğine hizmet eden riyakârlardan da muhakkak ki hesap sorar…
Allah’ın rahmeti aynı şiddet de 3-5 saat yağsaydı saç baş yolanlara sayın projecililer, sayın olurcular mağdurlara acep ne cevap verirlerdi?
*
Karaköprü’de taşma, Cengiztopel-İpekyol alt geçidini su basma; Kızlar-Tülmen ve daha nice köy yollarında köprülerindeki oluşumlar ki trajikomedi…
Urfa-Bozova karayolu yeni yapılmakta. Karayolları yetkilileri yol tam bitmeden inşallah güzergahı tararlar unuttuklarını gözleriyle görüp gelecekteki olumsuzluklara karşı önlem alırlar…
Karaköprü bundan sonrası için radikal kararlarla gereğini yapamazsa Karaköprü’nün süreçteki ismi “Bahtıkara Karaköprü” şeklinde söylenebilir.
Urfa Valisi Sayın Celalettin Güvenç’in yağış sonrası Bozova, Akçakale, Hilvan güzergâhındaki yerlerde incelemelerde bulunup bundan sonrası için birimlerine, makamlara gelecekte oluşabilecek olası oluşumlara karşı girişimleri ilimiz açısından olumluluktur.
Bazı belediye başkanlarının, proje çizimcilerinin, yüklenicilerin, denetimcilerin iş olsun diye yaptıkları işlerin slâytlı sunumlarda muhteşem, gerçekte ise rezalet olması olumsuzluğun olumsuzluğudur.
Her şeyi biz biliriz, geleceğin lideriyiz düşünüşüyle hülya kuranlar yaşamlarında kötü rüyaları görebilirlermiş…
Belediye, proje çizimciler, karayolları, yükleniciler, denetleyiciler kesimlerce eleştirilirken birkaç dönümlük tarımsal alan uğruna doğanın yapısını bozup dağlık alanları sürenlerin de ak kaşık olmadıkları tartışma maddelerinden.
Bazı ülkelerin ülkemizde yaşanan olumsuzluklardan kat be kat fazla olumsuzluk yaşaması ama her alandaki insanın yaptığı işi en mantıklıca yapıp ülke menfaatlerini her değerden üstün tutması fark; farkla beraber fiyakanın bir anda iki paralılığı da fark…
Ya bir şeyi yapmayın veya yapıyorsanız da adam gibi yapın ki Allah razı olsun desinler.
Sağanak yağış 3-5 saat aynı şiddet de sürseydi Karakoyun’u açanlar, kırsalda bazı yerlerde uzun, geniş köprüler yapanlar Pazar günkü oluşumları seyreylerken günümüzün aklı evvellerine gülmezler miydiler?
Yazıktır, günahtır, ahtır; paslaşmalar vah ki vahtır…