Deniz Güney
7 Mart 2012
Sonda söylemem gerekeni başta söylemek gerekirse; Keseciler değişse de Urfa’da her şey yine aynı tas aynı hamam. Son genel seçimlerde halkın umudu çok yüksekti.
Zira Urfa’da hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı.
Ne milletvekillerinin her biri artık ayrı bir baş çekecekti.
Ne de kendi aralarında gruplaşacaklardı.
Ortak hareket, ortak akıl Urfa’da giderek yaygınlaşacaktı.
Kurumlar halkın nazarında suç değil artık sevgi işleyecekti.
Sağlıkta da böyle olacaktı. Emniyette de.
Özel İdare köylere hizmet götürürken de artık farklı bir gayret ve çaba sarf edecekti.
Çünkü son genel seçimlerde milletve-killerinin hepsinin çıtası yükseltilmişti.
Hepsi iyi eğitim görmüş halk çocuklarıydı. Vali değişmiş. Bir çok STK başkanı değişmiş, hatta kurum müdürlerinin bile çoğu değişmişti.
Urfalı zannediyorduk ki artık hiçbir şey eskisi olmayacaktı.
Ama gerçek şu ki Urfa yine aynı tas aynı hamam.
Yalnızca keseciler değişti hepsi o kadar.
Kesecilerin değişmesi yetmiyor elbet.
Geçtiğimiz gün Bakanı Faruk Çelik’i, partisinin il danışma kurulunda dinliyorum
Fadime’den, Ali Kalkancıdan, Asfalt üzerinde namaz kılan aczimendilerden, 28 Şubattan dem vurup duruyor. Hadi bakanım artık saadete gel dedim içimden.
Çünkü Urfa için vaadedilmiş 400 projeden TIK yok.
Abide Projesinde ise dedi kodu çok ama net bir şey yok.
Neymiş efendim.
Bakanlık olarak memur maaşları, sağlıkta ilaç düzenlemeleri. Sözleşmeli personellerle ilgili çalışmalar, Taşeron işçileri ile ilgili çalışmalar yüzünden vakit bulup Urfa’daki projelere yoğunlaşmamışlar. Ama 2 ay sonra Urfa’ya yoğunlaşacaklarmış. Bu ne ya? Vaad içinde vaad…
Hani bu söylediklerinizde de bir mesafe alınsa. Amenna… Ama hizmetlerinizi anlatırken Cumhuriyet Tarihi ile kıyaslama yaparak ortaya koyduğunuz verilere umarım artık şunu da eklersiniz. Çünkü Cumhuriyet Tarihinde İlk Defa Sizin Bakanlığınız Döneminde 1 Ocak 2012 Tarihinde Memurlar Maaşlarını Zamlı Alamadılar.
Gelelim Vali beye. O da geçen gün Yardımcı Köyüne gitmiş. Van depremi olmasaydı 3 bin yerleşim yerinin kanalizasyonunu ve kilitli parke taşını yapma sözünü verebilirdim demiş. Yani nenemin sakalı olsaydı meselesi…
Çamurlu yollarda yürürken vali beyin yüzündeki ifadeye dikkat ettim de… Siz bir gün. Hatta bir gün de değil. Birkaç saat içinde suratınızın şeklini değiştiren manzaraya katlanamadığınıza göre, köylüler nasıl katlansın sayın valim.
Hani Başbakan yolsuz ve susuz köyümüz kalmayacak demişti. Milenyum çağında köylülerimize bu reva mı Allah aşkına?
Gelelim emniyetimize. Faili meçhullerin üzerine en çok giden hükümetin Urfa’nın Suruç ilçesinde 8 ay önce işlenen cinayetin halen faili meçhul kalmasına ne demeli?
Ya sağlıkta…Sağlıkta devrim niteliğinde çalışmaların ve başarıların kat edildiği ülkemizde SSPE hastalığı ile alakalı neden acaba Urfa’da bir mesafe alınamıyor.
Kızamık geçirdikten sonra beyne yerleşen virüse neden olan ve bu virüsün beyne yerleştikten sonra hasta vücudunu tamamen çökertip,hastayı bitkisel yaşama götürüp, ölümle sonuçlanan SSPE hastalığından Urfalı aileler daha ne kadar çekecek.?
Ha bir de İl Milli Eğitim Müdürü değişti. Ama bu kurumda da değişen hiçbir şey olmadı. İl milli eğitim müdürünün varlığı ile yokluğu bile belli değil. Peki ya Sivil toplum Örgütleri ne yapıyor. Bence onlar da halen kış uykusundan uyanmış değil.
Anlayacağınız keseciler değişse de Urfa yine aynı tas aynı hamam.