İbrahim Halil Okuyan
1 Mart 2012
Bir gün, bir kozada küçük bir delik açıldı.
Ve bir Kadın,
Bedenini bu küçücük delikten çıkarmaya çalışan kelebeği,
Saatlerce seyretti.
Sonra, kelebek sanki daha fazla ilerlemek istemiyormuş gibi durdu.
Sanki ilerleyebileceği kadar ilerlemişti
Ve artık daha fazla ilerleyemiyordu.
Ve kadın, kelebeğe yardım etmeye karar verdi.
Eline bir Makas aldı ve Kozayı keserek deliği büyüttü.
Kelebek kolayca dışarı çıktı.
Fakat bedeni kocaman, kanatları kuru ve buruşuktu.
Kadın,
Kelebeği izlemeye devam etti,
Çünkü zamanla kanatlarının büyüyüp bedenini taşıyabilecek kadar Genişleyebileceğini umut ediyordu.
Fakat bu olmadı!
Gerçekte,
Kelebek ömrünün geri kalanını o kocaman bedeni ve kuru,
Buruşuk Kanatları ile etrafta sürünerek geçirdi.
Uçmayı hiç başaramadı.
Kadının bu aceleci iyiliği içinde anlayamadığı,
Bu kısıtlayıcı kozanın ve kelebeğin o küçücük delikten dışarı çıkmak için verdiği mücadelenin,
Kelebek için “Gerekli” olduğuydu,
Çünkü bu, Tanrı’nın “yaşam sıvısının” kelebeğin bedeninden kanatlarına doğru akmasını sağlamak için bulduğu yoldu,
Böylece kelebek kozadan kurtulduğu anda uçmaya hazır olabilecekti.
Bazen mücadeleler,
Hayatımızda tam olarak “Gerek” duyduğumuz şeylerdir.
Eğer Tanrı, hayatımıza hiçbir engelle karşılaşmadan devam etmemize izin verseydi yarım kalırdık.
Şimdi ve daha sonra olabileceğimiz kadar güçlü olmazdık…
Asla uçamazdık!
“Güç” istedim…
Ve Tanrı, beni güçlü yapmak için karşıma “Zorluklar” çıkardı.
“Bilgelik” istedim…
Ve Tanrı bana çözmek için “Sorunlar” verdi.
“Zenginlik” istedim…
Ve Tanrı çalışmak için bana “Beyin ve Akıl” verdi.
“Cesaret” istedim…
Ve Tanrı üstesinden gelmem için bana “Tehlike” verdi.
“Sevgi” istedim…
Ve Tanrı yardım etmem için “Sorunlu” insanlar verdi.
“İyilik” istedim…
Ve Tanrı bana “Fırsatlar” verdi.
İstediğim hiçbir şeyi elde etmedim AMA ihtiyacım olan her şeyi elde ettim!
Diye düşünmeliyiz.
Çünkü:
Denemekten, çabalamaktan yorulup cesaretin kırıldığında,
Bil ki… TANRI ne kadar uğraştığınızı görüyor.
Kalbimiz taş kesilecek kadar ağladığında,
Bil ki… TANRI döktüğün gözyaşlarınızı sayıyor.
Hayatın durduğunu, zamanın aleyhine işlediğini düşündüğünde,
Bil ki… TANRI seni izliyor.
Hayallerin yıkılmış, umudun kalmamış ve kendi kendine neden böyle olduğunu soruyorsan,
Bil ki… TANRI cevabını biliyor.
Hiç neden yokken içinde tuhaf bir huzur hissettiğinde,
Bil ki… TANRI sana fısıldıyor…
Bütün işlerin yolunda gidiyor ve teşekkür etmek için her an bir nedenin daha oluyorsa,
Bil ki… TANRI seni kolluyor.
Bütün kalbinle dilediğin şey sonunda gerçek olduysa,
Bil ki.. TANRI sana gülümsüyor.
Sözün Özü
Buzdolabınızda yiyecekleriniz ,
Sırtınızda elbiseleriniz ,
Tepenizde bir çatı ve yatacak bir yeriniz varsa…
Şikâyet etmeyin.
Bu Dünyanın %75 ‘inden daha zengin olduğunuz için “ŞÜKÜR” edin…
Saygılarımla…
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
1.Mart.2012 Şanlıurfa