İbrahim Halil Okuyan
20 Ekim 2011
Haremi Şerifin güney doğusunda olup ona
Yaklaşık zirvesi
HZ. Muhammed Aleyhi Selam,
Ashabının büyük bir bölümünün Medine’ye hicret etmesinin Ardından,
Hz. Ebubekir ile beraber müşrikleri yanıltmak için Medine’nin Aksi istikameti yönüne hareket etmiş ve bir müddet sonra takip Edildiklerini anlayınca da Sevr dağına çıkarak burada bulunan Sevr mağarasına saklanmışlardır.
İşte Asırlar öncesinden,
Hicretin en can alıcı noktasında,
Gizlendikleri mağarada eğilseler ayaklarını görecekleri kadar Yaklaşan müşrikleri gören Hz. Ebu Bekir,
Kâinatın efendisine zarar verirler endişesi ile :
“Ya Resul Allah!” dedi.
“Beni öldürseler de gam çekmem.
Ben nihâyet bir ferdim.
Amma, Allah göstermesin,
Sana bir zarar ve ziyan eriştirecek olurlarsa bu,
Bütün ümmetin helâkine sebep olur.”
Resul Allah endişesiz ve mütebessimdi..
Çünkü öyle birine inanmış güvenmişti ki, O (C.C.) kendisini bırakmazdı..
Sevr Mağarasından tüm insanlığa bir teselli mesajı yükseldi ve
Asırlardır hassas kulaklarda ve kalplerde yankı bulan şu cümle ile teselli verdi son Peygamber arkadaşına:
HZ. Muhammed Aleyhi Selam,
Yine emin ve tam tevekkül ile şunları da demişti:
“-Ya Ebu Bekir,
İki kişinin üçüncüsü Allah olursa,
Sen akıbetin ne olacağını zannediyorsun?
Yakalanacağımızı mı sanırsın?”
HZ. Muhammed Aleyhi Selamı Öldürme kararı alan müşrikler (Allah’a eş ve ortak koşanlar) Mağaranın önüne kadar geldilerse de Allah’ın inayeti ile bir örümcek mağaranın girişine ağını örmüş ve bir güvercininde yuvasında oturur vaziyette olduğunu görünce içeride kimsenin olmadığını zannederek geriye dönmüşlerdi.
Allah’a Tam Tevekkül Edene Yardım, İşte Böyle Yetişiyordu..
Hem Hiç Umulmadık Yardımcılarla….
Bundan yıllar sonra;
İnsan düşüncesine yepyeni bir mesaj veren
Ve İslam düşünürlerinin fikir sistemlerini,
İnanç akidelerini,
Ruh,
Akıl ve sevgi üçgeni içinde sunan,
İnsanlığa Ahlak,
Din,
İlim ve akıl yolunda heyecan katarak yeni ufuklar açan,
“İnsan yaratılmışların en şereflisidir” düsturuyla her dilden,
Her dinden,
Her renkten insanı kucaklayan,
Sevginin,
Barışın,
Kardeşliğin,
Hoşgörünün sembolü,
Her şeyi ve herkesi Tanrı’nın bir parçası olarak gören,
Mevlana Celaleddin-i Rumi:
“Üzülme!” diyor ve devam ediyor…
“Kaybettiğin her şey, Başka bir surette geri döner….”
“Üzülme!” diyor ve devam ediyor…
” Bir yandan korku, Bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun. Tek kanatla uçulmaz zaten…”
“Üzülme!” diyor ve devam ediyor…
“Sopayla kilime vuranın gayesi, Kilimi dövmek değil,
Tozu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, Kirini alır. Niye kederlenirsin?…”
““Üzülme!” diyor ve devam ediyor…
“Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olmaz. Yüzük olmak dileyen ezilmeyi ve yontulmayı göze almalıdır..”
Yine Mevlana şöyle sesleniyor:
“Ey Tanrı Kitabının Örneği İnsanoğlu!
Ey Şahlık Güzelliğinin Aynası Mutlu Varlık.
Her Şey Sensin.
Âlemde Ne Varsa Senden Dışarı Değil.
Sen Ne Ararsan Kendinde Ara, Çünkü Her Varlık Sende.”
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
18.Ekim.2011 Şanlıurfa