Deniz Güney
20 Mayıs 2011
AK Parti Şanlıurfa’da bir bakanın omzuna yüklenmiş gidiyor. Çalışmaları yalnız başına sürüklemeye çalışan bakan seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından başarıyı da başarısızlığı da kendi hanesine yazacak. Ya da birileri bunu böyle yazacak. En iyisi ben bunu şimdiden söylemiş olayım istedim.
Ancak görünen o ki bakan bey yalnız bırakılmış. Bakan bey muhtarları topluyor, daire müdürlerini topluyor bilgi almaya çalışıyor, sorunları öğrenmeye çabalıyor. Ama nafile.
Daire müdürleri kendi bulundukları kurumun bile fotoğrafını tam olarak ortaya koyamıyor. Müdürler, kurumlarına hakim olamayınca da sorunlar istenilen düzeyde tespit edilemiyor. Tespit edilemeyen sorunlar da ister istemez çözümsüz kalıyor.
Bir diğer konu da hükümet Şanlıurfa’ya çok güzel hizmet yapmış ancak bu hizmetleri de iyi anlatılamamış. Kim anlatamamış. Bu güne kadar AK Parti il teşkilatı anlatamamış yetkili ve etkili ağızlar anlatamamış. Bu benim iddiam ama katılır ama katılmazsınız.
Benim gördüğüm fotoğraf bu. Bakan Faruk Çelik’in Urfa’dan milletvekili adayı gösterilmesi aslında bir şans. Bu şansı avantaja çevirmek gerekirken ben bakan beyin yalnızlaştırıldığını gördüm. Sahipsiz Urfa sözü çok kullanılan bir cümledir yaşadığımız bu şehirde. Bu sözü söyleyenler de sahip çıkmıyor aslında bu şehre.
Şu an AK Partiye heyecan getirecek ve üzerindeki ölü toprağını atacak bir karizmaya ihtiyaç var. Başbakanın karizması ve Urfa’da halk tarafından seviliyor olması bu şehirde AK Partinin tek şansı. Ama Urfa’nın ve AK Partinin Fakıbaba faktörünü de şansa dönüştürmesi gerekiyor.
Siyasette duygusallığın yeri olmasa gerek. Fakıbaba’nın bağımsız adaylığı sürecinde yaşanılanlar bir kenara bırakılması gerekiyor. Kaldı ki Fakıbaba’nın direk Başbakanı hedef alan sözlerine de şahit olmadık. AK Partiyi yerden yere vurduğuna da tanıklık etmedik. Bizim bildiğimiz ve halkın bildiği Fakıbaba’yı bazı Urfa milletvekilleri AK Partiden ihraç ettirdi. Yine bazı şahsiyetler Başbakanı seçim mitinginde yuhalattı. Bunda Fakıbaba’nın zerre kadar etkisi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Fakıbaba’yı Fakıbaba yapan AK Parti oldu. Urfa’yı da Urfa yapan da Fakıbaba oldu. Tabi ki hükümetin kaynağı ile Urfa’ya hizmetler yaptı. Bunu Fakıbaba’nın da inkar ettiğine şahit olmadık yada duymadık. Ama hükümetin kaynağını parasını da kimselere çarçur ettirmediği için bu kadar hizmetlere imza attı. Zaten Fakıbaba’nın AK Partide kalemini kıranlar bu gün partide değil. Fakıbaba’nın AK partiye alınmasının önünde de bir engel yok. Urfa bir marka olduğu kadar Fakıbaba da Türkiye’de bir marka oldu.
Bu gün bu şehirde bu kadar güzellik varsa, bu şehir bu kadar temizse, tarihi dokular aslına uygun bir şekilde hayat bulduysa Fakıbaba’nın emeğini görmezden gelmek insafsızlık olur.
Yani diyeceğim odur ki yiğidi öldür ama hakkını yeme.
Fakıbaba, şehirciliğe susamış bizleri bu kadar güzellikle tanıştırdı. Kenar mahalle demedi, modern semtler demedi herkesin ayağına kadar hizmeti götürdü. Halk da bunu gördü ve onu sevdi bağrına bastı. Türkiye’de kaç şehrin belediye başkanı bu kadar seviliyor. Avrupa’da kaç şehirde bir belediye başkanı bu kadar seviliyor. AK Parti Fakıbaba’yı Fakıbaba yaptı ama onda da bu potansiyel olmasaydı her halde bu kadar işi beceremezdi. Bu kadar sevilemezdi, boynuna sarılıp öpülüyor. Fakıbaba, Türkiye’nin en çok öpülen adamıdır bence.
Bu kadar sevilmeseydi çocuklar sanki arkadaşı gibi “Fakıbaba..!” diyerek ona seslenemezdi. Bu şehirde bir kadının ailesinin dışında bir erkeğe el sallaması sevgi gösterisinde bulunması töre cinayeti sebebidir. Ama gelin görün ki en kapalı aileler bile an feodal ailelerin kızları kadınları bile onun yaptığı güzel hizmetlerden dolayı onu seviyor, gördüklerinde el sallamadan geçemiyor.
Ammaa da abarttın demeyin lütfen…
Mesele Fakıbaba’nın AK Partiye alınıp yada alınmaması değil. Ezel dizisindeki dayı rolündeki Tuncay Kurtiz’in dediği gibi; mesele Urfa. Mesele Urfa ise gerisi teferruattır bence.
Tekrar başa dönecek olursak…
Bakan Faruk Çelik’in yalnızlığını, Fakıbaba paylaşabilir.
Fakıbaba, AK Partiye iyi de oy kazandırır
Çünkü görüştüğüm konuştuğum sohbetinde bulunduğum her tabakadan birçok insan Fakıbaba’yı AK Partide görmek istiyor.
Tanıdığım muhabbetimin olduğu Urfa’nın en önde gelen sivil toplum örgütleri de Fakıbaba’yı AK Partide görmek istiyor.
Fakıbaba, CHP’nin teklifine olumlu bir cevap vermediyse inanıyorum ki onunda gönlü ve aklı halen AK Parti’de.
Başbakan’ın 21 Mayıstaki mitinginde herkesin beklentisi ve halk arasında en çok konuşulan; siyasette Fakıbaba’nın AK Partiye alınıp alınmayacağı meselesi.
Şu ana kadar bu konuda bir netlik olduğunu zannetmiyorum. Ama Başbakan Erdoğan 21 Mayısta AK partinin rozetini Fakıbaba’nın yakasına takması Urfa’yı Urfa’yı uçurur diye düşünüyorum. Başbakanın burada gelip yapacağı en çılgın proje de budur.
Öyle zannediyorum ki Başbakanın mitinginde birçok Urfalı ellerinde “Sayın Başbakanım Fakıbaba’yı Ak Partide görmek istiyoruz” pankartları bile açacaktır. Açması da gerekiyor.
Fakıbaba, AK Partiye alınmadığı taktirde halkta da STK’larda da bu büyük bir hayal kırıklığına yol açacaktır. Unutulmamalıdır ki Fakıbaba’nın AK Partiye alınması partiye de iyi bir heyecan ve ivme kazandıracaktır.
Kalın Sağlıcakla