Mehmet Göncü
19 Mayıs 2011
Bildiğiniz gibi, Belediyemiz son yıllarda kentimizin ağaçlandırılmasına çok büyük önem veriyor. Bu bağlamda neredeyse bütün kaldırımlar hemen hemen ağaçlandırılmış bir durumdadır. Bu sene de bizim sokağın kaldırımları ağaçlandırıldı.
Ben şahsen, her sabah evden ayrılırken, bu yeni dikilen genç fidanlara bakar ve sevinirim. Bir hafta önce yine evden çıkmış, genç fidanlara baka baka otobüs durağına doğru gidiyordum. Bir an karşılaştığım durum gerçekten beni çok hüzünlendirdi.
Gördüğüm manzara şuydu;
Genç çam fidanlarından biri gövdesinden ikiyi ayrılacak şekilde kırılmıştı. Bir metre boyundaki bu genç fidan adeta bana bakıp yardım ister gibiydi. Yanına gittim ve inceledim. Fidanın incecik gövdesi kırılmış, ancak bir santim kadar kabuk, kırılan kısmın yere düşmesini engelliyordu. Hemen üç küçük çubuk buldum, gövdeyle kırılan kısmı birleştirdim. Çamurla sıvadım ve bez bir bandajla kırık bir kolu sarar gibi bağladım. İki destek çubuğu da toprağa gömüp, fidanla irtibatlandırdım, sonra toprağa bolca su verdim. Ertesi gün de biraz gübreli saksı toprağı temin edip, fidanın dibine döktüm. Hemen hemen her gün gidip genç fidanı ziyaret ediyor, su veriyor, yapraklarını okşuyor ve hasta dostumu öpüyorum. Kendisine, “Ne olur genç arkadaş, iyi olmaya çalış, direnirsen mutlaka iyileşirsin” diyorum.
Şimdilik genç çam dostum direniyor ve henüz kurumadı ama umudum var, inşallah kurumaz.
Kıymetli okuyucularım, anlamlı bir atasözümüzde olduğu gibi; “Abad kent süsünden belli olur”
Bu manada ilimiz gerçekten son yıllarda çok güzelleşti. Bu güzelliklerden en önemlileri ağaçlar ve çiçeklerdir. Bunları kent merkezine dikmek ve rutin bakımlarını yapmak belediyelerin görevidir ama bu güzel canlıları koruma konusunda en büyük görevin kent halkına ait olduğu da asla unutulmamalıdır. Çünkü uygar, yani medeni olmak bunu gerektiriyor.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…