K. Eren Akalın
17 Mayıs 2011
2008 yılının henüz başları,
Türk futbolunda hala 3+1 büyüklerin hegemonyası sürüyor,
Süper Lig’e yeniden yükselen Bursaspor’da borç gırtlakta,
Futbolcuların alacakları dahi doğru düzgün ödenemiyor,
Kümede kalmaya oynayan takımda moraller son derece bozuk..
İşte tam bu darboğaz’ın ortasında, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik devreye giriyor ve Bursaspor için bir yardım kampanyası başlatıyor.
Hem de öyle “dostlar alış-verişte görsün” diye değil, kampanyayı aktif olarak bizzat yürütüyor,
Kapı kapı dolaşıyor ; işadamları , siyasi partiler, sendikalar vs.
Bursa, Faruk Çelik’in önderliğinde tek yumruk oluyor,
6 ayın sonunda o zamanın parasıyla tam tamına 6 Milyon 759 Bin TL toplanıyor Bursaspor için,
Takım kümede kalıyor,
Borçlar tamamıyla ödeniyor,
1 önceki sezon kümede kalmayı zar-zor başaran Bursaspor, sadece 1 sezon sonra Süper Lig’de şampiyon oluyor.
* * *
Ne yazık ki 2002’den bu yana futbol sadece sahalarda oynanmıyor,
Hükümetten destek bulan kulüpler bir şekilde başarıya ulaşıyor, ulaştırılıyor,
İşte bu yüzden bugünlerde kongre hazırlığında olan Urfaspor için kilit isim kuşkusuz Faruk Çelik.
Yapılacak kongrede ipi kimin göğüsleyeceğindense , yeni yönetimin Faruk Çelik’ten ne kadar yararlanabileceği hususu daha önemli,
Yapılması gereken yegane şey ise, bütün adayların seçimden önce Bakan Çelik’le basın önünde bir araya gelmesi, bir şekilde Bakan’dan Urfaspor’a koşulsuz destek sözü alınması, Bakan Çelik’in de Bursaspor için yaptıklarını Urfaspor’dan esirgememesi,
Aksi takdirde,
Açıkçası aksi takdirde yaşayacağımız yeni düş kırıklıklarını düşünmek dahi istemiyorum..