İbrahim Halil Okuyan
21 Şubat 2011
Şükrün olması için, şükreden kimsenin kendisine ulaşmış olan nimeti hissetmesi ve bunu o nimete karşılık bir saygı vazifesi olarak yapması şarttır
Zikir ise, nimetin ulaşmasına bağlı olmaksızın genel olarak bir muhabbetin, olgun bir aşkın eseridir
Her ilerleme adımında zikir başlangıç, şükür bir sonuçtur
Padişah, daha önce hiç deniz yolculuğu yapmamış bir köle ile aynı gemide yolculuk yapıyordu.
Köle korkudan titriyor,
Bir turlu sakinleşmiyor,
Vaveylası ile herkesi huzursuz ediyordu.
Padişahın keyfi kaçmıştı.
Bir adam öne atıldı:
-İzin verirseniz onu sakinleştireyim, dedi.
Padişah:
-Ne yaparsan yap, yeter ki su adamı sustur, dedi adama…
Adam, kölenin denize atılmasını istedi.
Bağırıp çağıran köleyi suya attılar.
Birkaç defa batıp çıkan köle:
-Boğuluyorum, imdat! Diye bağırmaya başladı.
Köleyi yakalayıp, gemiye çıkardılar.
Bir köşeye bıraktılar.
Köle artık sessizce oturuyordu.
Padişah, adama, niçin öyle yaptığını sordu.
Adam:
-Gemideki huzur ve güvenin farkında değildi, dedi.
Suya düşünce değerini anladı.
Nimeti artıran, lezzeti lezzet yapan şükürdür.
Şükretmek yerine şikâyet edenler sahip olduklarından da mahrum kalırlar.
İnsanlar;
Maddi durumları itibari ile kendilerinin altındakilere,
Manevi yönleri ile de üstündekilere bakmalıdır.
Birincilere baktıkça şükredecek,
İkincilere baktıkça daha güzel hale gelebilmek için gayretini artıracaktır.
Hakiki saadet bundadır.
Unutma!.
Derler ki;”Sanma ki dert sadece sende var, Sendeki derdi nimet sayanlar da var”.
Ne demişler :
Derdimi dinledim, derdimden iğrendim…
Onun derdini gördüm, derdime imrendim…
Bilinen sözdür:
”Ayakkabım yok diye üzülürdüm, ayakları olmayan birini görünceye kadar.”
Şimdi şunları düşününde Şükür edin:
Eğer bu sabah hastalıklı değil de sağlıklı uyandıysanız,
1 hafta sonrasını göremeyecek olan 1 milyon insandan daha şanslısınız.
Bir harp tehlikesi ile işkence görmek ihtimaliyle,
Aç kalma korkusuyla karşı karşıya değilseniz,
500 milyon insandan daha iyisiniz.
Tutuklanmaktan, işkence görmekten yahut öldürülmekten korkmadan ibadet edebiliyorsanız 3 milyar kişiden daha şanslısınız.
Buzdolabınızda yiyeceğiniz,
Üzerinizde elbiseniz ve başınızı sokup uyuyabileceğiniz bir eviniz varsa,
Dünyadaki insanların % 75’inden daha zenginsiniz.
Bankada ve cüzdanınızda para arsa, dünyanın en imtiyazlı % 8’i arasındasınız
Anneniz, babanız sağ iseler, siz bu dünyada nadir kişilerden birisiniz.
Birisi sizi düşündü ve bunları yazdı,
Çünkü okuma yazma bilmeyen 2 milyar kişiden biri değilsiniz.
Örnekler cogaltılabilir.
Sözün Özü:
Paraya ihtiyacın yokmuş gibi çalış.
Kimse seni üzememiş gibi sev.
Ama her yaptığının kaydedildiğini unutma.
Sahip olduklarını sana verene teşekkür etmenin en kestirme Yollarından birinin de ihtiyaç sahiplerine el uzatmak olduğunu da unutma!
Ömür Dediğin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti, Yarın Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,
O Da Bugündür…
Gerçekleri görebilme ve Şükür edebilme dileğiyle,
İyiler ve iyilikler sizinle olsun..
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
18.Şubat.2011 Şanlıurfa