Grizu, kara kömür madenlerinde ortaya çıkan yanıcı bir madde. İsmini rahatlıkla söyleyebiliyoruz fakat telaffuz ettiğimiz kelimenin son yetmiş yılda dört bin can aldı ve evlere ateş düşürdü.       

                                                                                                                                                                    Vardiyası geldiğinde eşine, çocuğuna veya anne-babasına Allah’a ısmarladık diyerek evden ayrılıp yerin onlarca metre altına işyerine birçok insan. Şartlar iyi oluşturulur, tedbirler tam alınırsa %100 önlenemese de patlamalar minimum seviyeye çekilebiliyormuş. Uzaktan kumanda sistemiyle önlem alınabiliyormuş. Bu sistemle metan gazı çıkışıyla alarm verilmekte ve tüm elektrik sistemi kilitleniyormuş. Emniyet açısından son derece yararlı olarak tanımlanan bu sistem Dursunbey de varmış ama patlama engellenememiş.      

                                      

                           

Bu olay kader olarak tanımlana bilir fakat akıllarda soru işareti de bırakmıyor değil. Sanki Türkiye’de bazı önlemler sadece sözde ve göstermelik yapılmakta. Alınan önlemler, konulan emniyet tedbirleri sözde, yazıda kalmamalı uygulanmalıda.     

                                                                                     

 

İnsan Türkiye’de değer kazanmalı. Her birey için güvenli çalışma ortamları sağlanmalı. Üretilen her ürün insan sağlığını tehdit etmemeli.                     

                                                                                           

 Kural belirlemede, kanunlarla sağlık ve çalışma ortamlarının güvenlik şartları belirlemede Türkiye’de iyi durumda fakat iş uygulamaya geldiğinde sonuç fiyaskoya yakın durumda.                         

 

               

Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz diye atasözümüz olmasına rağmen her önlemin her kanunun sadece sözde veya kâğıt üzerinde kalması acınası bir durum.         

                                                                               

Kömür ocaklarında sürekli ve düzenli olarak gaz ölçümlerinin yapılması ve metan gazının kritik seviyeye gelmeden ocağın boşaltılması gerekiyormuş. Bunlar düzenli bir şekilde yapıldığında grizu faciaları önlenebilirmiş.                           

                                                                                      

 Türkiye’de yaşayan insanlar mışlara artık doymuştur.            

                                                                                        

 

Sadece kendi hakkımızı korumakla savunmakla yükümlü değiliz. Kendimizle beraber karşıda düşünmeye başlar onlarında hakkını savunmayı görev bilirsek her şey yoluna girebilir.                                                   

 

Evlere düşen ateşteler, tüm önlemler alınmasına rağmen olursa onlar için üzülür ve sabır dileriz fakat uyurken vicdan azabıyla kavrulmayız.                     

                                                                                   

Madencilerin korkulu rüyası olan saf metandan oluşan patlayıcı gaz için önlemler lafta, kağıt üzerinde alınmaması, hayata geçirilmesi dileğiyle.