Baharı nasıl tanımlarsınız? Özetle tabiatın canlandığı, kıştan yaza geçiş dönemi olarak anlatabiliriz. Ama bu anlatım bahar için yeterlimidir bence baharı bu kadar hafife almamalıyız.           

                                                                                                                                                               

Baharda yağmurlar yağar, doğa temizlenir, bereketlenir. Gözümüzün alabildiği tüm uzaklıklara baktığınızda hep yeşil ve yeşile eşlik eden papatyalar, gelincikler, yoğurt çiçekleri görürüz. Hani o etrafımızı donatan baharın müjdecisi, güneşin rengi yoğurt çiçekleri.                                   

          

Neyi anlatıyor veya tarif ediyorsak en güzelini anlatırken bahar kelimesini de bir tarafa sıkıştırıveririz. Bahar gibi olmuşsun, ömrünün baharında gibi. Gençlik ömrün baharı olarak tanımlanır. İnsanda ömrünün baharında doğaya uyum gösterir. Her şeyi yapabileceğine inanır, canlıdır, gücünün hiç tükenmeyeceğini düşünür, hep böyle verimli olacağını sanır. Her zaman çabuk öğreneceğini ve öğrendiklerini hemen uygulayabileceğini düşünür. Oysa ömürde mevsimler gibidir, birbirini ardı sıra takip eder. Havalar ısınmaya başlayınca o canlılık, rengarenk çiçekler gidiverir gözün ufuklarından. Bu kayboluş bizi üzer ama hemen arkasından bereket gelir ambarlar, sebze ve meyve hallerine. Çünkü artık hasat mevsimidir.

Baharla beraber evlerde de hummalı bir çalışma başlar. Herkes silip temizlemekle meşguldür artık. Evlerden tıpkı tabiattaki gibi temizlik kokuları yayılır apartman boşluklarına.                                               

   

Ruhumuzu da baharla birlikte arındırmamız gerekir. İnsanların sıkılıyorum kelimesini en sık kullandığı mevsimdir ilkbahar. Yaz gibi özgürlük yoktur bahar da ama hepimiz hep ararız onu. Kışın kapalılığından kurtarmak ister kendini tıpkı toprak gibi.                                                                   

         

Hasat mevsimi gelmeden ömrümüzün baharını iyi değerlendirmeliyiz. Ne kadar çok emek o kadar çok ürün demektir. Hiç buğday eken çiftçinin arpa hasat ettiğini duyan veya göreniniz var mı?                 

                                                                                                                                                            Ne konuda hata yaptığımızı, eksik kaldığımızı iyi düşünmeli ve çözüm üretmek için çalışmalıyız. Olgunlaşmanın yolu hamlıktan geçer. Pişerek hamlık biter ve olgunluk başlar.       

                               

Hayatla bahse girmeliyiz hepimiz ve sonunda kazanan taraf olacağımıza inanmalıyız tüm kalbimizle. Baharla beraber ruhumuzu da, vücudumuzu da, yaşadığımız mekanı da temizlemeliyiz. Temizlik ve arınma bize güç katacaktır, güven verecektir.    

                                                            

Hepimiz baharla beraber kendimize birer hediye vermeliyiz çünkü hak etmekteyiz. Hediyeyi de maddi sebeplerden dolayı ertelememeliyiz. Tabiat bu kadar canlı güzelken kendimizi ona karşı hapsetmemeliyiz. Silkinip yeni denizlere yelken açabilme dileğiyle.                  

                                               

Tüm 11 Nisan savaşçılarına sınavda başarılar.                                      

                                                                           

HAFTANIN KİTABI: Tabiat bakış             

                                     

HAFTANIN SÖZÜ: Mutluluk, sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olamadıklarımı hiç düşünmeyerek. Tolstoy