Mehmet Göncü
10 Mart 2010
Hemen hemen her yıl olduğu gibi bu yıl da ABD Temsilciler Meclisi alt komisyonunda 1915 yılında meydana geldiği iddia edilen sözde Ermeni soykırım tasarısı, usul ve esaslara aykırı bir şekilde bir oy farkla kabul edildi.
O oylamayı televizyonlardan an be an izledim. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Bana göre, Evet oyu kullanan üyelerin hiç biri 1915 olayları hakkında tarihi bilgilere sahip değildir.
Tarihi bilseler bu şekilde oy kullanmazlardı. Bu oylama tamamen Ermeni diasporasının ABD’de yaklaşan seçimlerde Ermeni oylarını almaya yönelik siyasi bir oylamadır ve bir başka tanımla, “Kanunla tarih yazma gülünçlüğü ve saçmalığıdır”
1915 tarihinde, Osmanlı devleti Suriye’de Filistin cephesi ve kanal harekâtını, Çanakkale cephesinde deniz ve kara savaşlarını sürdürüyor. Irak cephesinde ise Kut-ül Amare ve Basra’da İngilizlerle, Kafkas cephesinde Çarlık Rus ordusuyla savaşıyor. . Yani bir anlamda ülke topyekûn savaştadır ve seferberlik halindedir.
Bu savaşlara bizim aileden Bakır, Mehmet, Yahya ve Kadir amcalarım katılmış ve gazi olmuşlardır. Ben şahsen dört amcamın da bu konudaki hatıralarını dinlemişimdir.
Konumuza dönecek olursak, kaldı ki o tarihte Osmanlı topraklarında yaşayan bazı Ermeni yurttaşlar da, Çanakkale dahil, bir çok savaşta görev almış ve bir çoğu muharebe esnasında ölmüş ve yaralanmıştır. Çanakkale muharebelerinde yaralanmış ve gazi olmuş bir Ermeni askerin kızı şu an Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığından yetim maaşı almaktadır.
Keza; o tarihlerde Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın da on dört Ermeni vekil ve iki bakan vardır. Yani devlet yönetiminde kanun yapma gibi önemli bir organ olan yasama ve yürütme görevindeler. Ayrıca Urfa, İzmir, Edirne, Adana, Ankara, Aydın ve İstanbul’da yaşayan Ermeniler hiçbir şekilde tehcire tabi tutulmamışlardır. Tehcire yani geçici iskana tabu tutulanlar, doğu illerindeki Ermeni tebadır. Sebepte, o tarihte faaliyet içinde bulunan ve Ermeni ahaliyi devlete isyana zorlayan Ramgevar, Vanisalisa, Hıncak ve Taşnaksiyon isimli Ermeni terör örgütlerinin şerrinden devlete sadık Ermeni ahaliyi kurtarmak için daha emin bir bölge olan Suriye’ye geçici olarak gönderme harekatıdır. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak isteyenler, İbrahim Avrasi’nin “Tarihi Hakikatlar” isimli kitabını incelesinler.
İşte 1915 sözde Ermeni soykırım iddiasının bir kısmının özeti budur ve kesinlikle soykırım olayı bir yalandır ve iftiradır. Büyük bir savaş karmaşası ortamında gerçekleştirilen bu göç esnasında çeşitli hastalıklar ve bazı adli vakalar meydana gelmiştir. Ancak yine bu tehcir esnasında, görevli olup da ihmali ve kusuru olan vazifeliler hemen o günlerde devlet tarafından yargılanıp en ağır cezalara çarptırılmışlardır.
Öte yandan Çarlık Rusya orduları içinde görev alan ve birlikte hareket eden Ermeni terör örgütlerinin Doğu Anadolu illerinde gerçekleştirdikleri zulümden, katliamdan tasarıya evet diyen temsilciler Meclisi üyelerinin ise hiç haberi yok. Bu illerde şiddete maruz kalan ve göç etmek zorunda kalan Müslüman Türk ahalinin zayiatı milyonlara varmaktadır.
İşte bu ikiyüzlü Batı dünyası bu gerçeklerden hiç bahsetmiyor.
İmkânım olsaydı, Van’daki Ermeni terör mezalimine maruz kalmış “Zeve” Türk şehitliğini ve diğer illerdeki şehitliklerimizi bu ikiyüzlülere gösterirdim. Ben 1915 olaylarının bir kısmını bir köşe yazısına ancak bu kadar sığdırabildim, yoksa konu çok geniştir.
Özetle; ABD Temsilciler Meclisinin alt komisyonunda alınan bu sözde karar, Ermeni
Diasporasına bir şey kazandırmaz ve bize de bir şey kaybettirmez.
Bütün dünya hep biliyor ki; tarih boyunca her zaman barıştan yana olmuş bir halk ve şu an 72,5 milyon yurttaş kardeşin meydana getirdiği büyük saygın bir devlet ve Aziz bir milletiz.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…