Mehmet Göncü
4 Mart 2010
Ulusal medyadan öğrendiğimize göre, bu gün ABD Temsilciler Meclisinde, 1915 yılında meydana geldiği iddia edilen sözde ‘Soykırım Tasarısı’ görüşülecekmiş. Bu yalanı her yıl pişirip pişirip önümüze koyan Batı dünyası ne acı ki, dünyadaki hemen hemen tüm olaylara çifte standart uygulamaktadır ve bu uygulama da çok eskilere dayanmaktadır.
Bana göre; En az beş yüz yıldan beri, sömürgecilik hareketi ile teknolojide geri kalmış ülkeleri sömürge haline getiren ve o ülkelerin doğal kaynaklarını adeta yağmalayarak gelişmelerini kasten engelleyenler, Batı dünyasının emperyalist ülkeleridir.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de batı dünyasının taktiği,hep çifte standart ve hep iki yüzlülük olmuştur.
Bu konuda yüzlerce örnek vermek mümkündür. Örneğin 26 Şubat 1992 tarihinde Karabağ Hocali’de Ermeni teröristler tarafından işlenen toplu katliamdan biraz bahsedelim. Sözü edilen tarihte Azerbeycan’ın yüzde 20’sine tekabül eden Karabağ’ı haksız ve sebepsiz yere işgal eden terörist ruhlu bazı Ermeniler, Hocali’de adeta katliam yaptılar. 613 kişiyi yaşlı, hasta, genç, kadın ve çocuk demeden katlettiler ve bazılarını diri diri yaktılar. Ayrıca 1275 kişiyi esir alıp gayri insani ve gayri ahlaki davranışlarda bulundular.
Dikkat ederseniz bu olayların faillerinden bahsederken Ermeni teröristler dedim. Çünkü katliamı tasvip etmeyen, hatta telin eden sağduyulu Ermeniler de var ve bunlar çoğunluktadır.
Örneğin; bu katliamı telin ederek üzüntüyle kaleme alan ve “Haçın hatırı” anlamına gelen bir kitap yazan şahısta Davut Kevikyan isimli vicdan sahibi bir Ermenidir. Benim üzüldüğüm nokta ise, ikide bir insan haklarından bahseden ve 1915 sözde Ermeni soykırım iddiasını bilir bilmez, yalan yanlış dile getiren, kanunla tarih yazmaya kalkan ve gülünç durumlara düşen batı dünyasının iki yüzlülüğü ve uyguladığı çifte standarttır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da “HOCALI” katliamını ve Karabağ’ın haksız işgalini telin eden ve “Bu olay bir soykırımdır” diyen bir tek batı dünyası ülkesinden ses seda ve çıt bile çıkmadı.
Şimdi soruyorum:
Nerede savunduğunuz insan hakları?
Nerede Evrensel hukuka saygı?
Neden bu ikiyüzlülük?
Niçin bu çifte standart?
Hala niye ısrarla ilkel haçlı seferleri ruhunu vicdanlarınızda taşıyorsunuz,?
Lütfen artık vazgeçin bu 1915 yalanından ve lütfen biraz gerçekçi düşünün. Hepimiz insan olarak aynı vardan olmadık mı?
Yeryüzündeki bütün insanlar, aynı şekilde gülmüyor mu?
Aynı şekilde ağlamıyor mu?
Sevinç, keder, korku, heyecan ve kızgınlık ifadesi hep aynı değil mi?
Yani özümüz bir, yani en üst kimliğimiz “insan”.
Evet biz doğanın bir parçasıyız ama, aynı zamanda da düşündüğünü düşünebilen şuurlanmış ve uygarlaşmış canlılarız. Bu nedenle kendi barışımızı kendimiz yaratacak bilgelikte ve kabiliyetteyiz.
Eğer bir gün biz insanlar gerçek barışı kurabilirsek, işte o zaman yaşarken de cenneti görmüş olacağız.
Bu nedenle; insanoğlunun en büyük ideali; kin ve nefretten vazgeçip, dünya barışı için mücadele etmek olmalıdır.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…