İbrahim Halil Okuyan
19 Şubat 2010
Bizi çevreleyen insanlardan, gerçek bir hikâye.
Bu olay 14 Ekim 1998 de kıtalar arası bir uçuş esnasında gerçekleşti.
Bir hanım zenci bir adamın yanında oturuyordu.
Hanım, sinirliliğini belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine itici birinin yanında oturmak istemiyordu.
Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi.
Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğine şahit oluyorlardı.
Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti.
Bu yüksek tansiyondaki durumda; Kadın, birinci sınıfta ve o adamdan uzak uçabileceğinden tatmin etmekteydi.
Birkaç dakika sonra hostes kadına:
“ Çok özür dilerim gerçekten de uçakta boş yer yoktu ama
Birinci sınıfta bir yer bulduğum için mutlu oldum…”
“Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, zira bu değişiklik için pilottan izin almam gerekiyordu.”
“Kaptan Pilot; Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz dedi ve bu izni verdi.”
Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı.
Bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı.
Sonra hostes, oturmakta olan zenciye dönerek:
“ Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için beni takip eder misiniz lütfen?
Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor.”
Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışlayarak tebrik ettiler.
O yıl, kaptan pilot ve hostes uçaktaki davranışlarından dolayı ödüllendirildiler.
Bu olaydan sonra, firma sorumluları ekibin yolculara karşı eğitiminde yeterince önem vermediklerini anladılar.
Uçak firması hemen gerekli değişiklikleri yaptı!
Bundan böyle aşağıdaki mesaj, tüm ofislere personelin görebileceği bir biçimde iletildi:
“İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar onlara ne yaptığınız da unutabilirler. Ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.”
Buna benzer olaylar hepimizin başına gelmektedir.
Örnegin,otobüste seyahat ederken; küçük çocukların ağlamasından, çocuklu ailelerden, hasta insanlardan, yolda binenlerden, bizimle aynı parayı ödeyen insanların ön sırada oturmalarından rahatsız oluruz.
Bir biletle otobüse sahip olmuşuz duygusuna kapılırız.
İsteriz ki fakir kılıklılar arkalarda otursunlar.
Hâlbuki hiçbir nedenle kendimizi diğer insanlardan üstün görme hakkımız yoktur.
Saygılarımla.