İbrahim Halil Okuyan
25 Aralık 2009
Howard Kelly, okuldan arta kalan zamanında kapı kapı dolaşarak bir şeyler satan fakir bir çocuktu.
Bir gün, kapı kapı dolaşmasına rağmen, bir şey satmayı başaramamış; bu arada, karnı çok acıkmıştı.
Cebindeki on sent, bir şeyler almak için yeterli değildi.
Bir evden yiyecek istemeye karar verdi.
Fakat, kapıyı açan genç kızdan utanıp, yemek yerine sadece su isteyebildi.
Kız onun aç olduğunu anlamıştı.
Ona su yerine bir bardak süt getirdi.
Sütü yavaşça içti ve :“Borcum ne kadar” diye sordu.
Genç kız:“Borcunuz yok” diye cevap verdi ve “Annem, yapılan bir iyilik için para alınmaması gerektiğini söyler.”
Howard Kelly,fiziksel gücünün geri geldiğini hissetmiş olarak içtenlikle : “Bütün kalbimle çok teşekkür ederim” dedi ve neredeyse kaybetmekte oldugu, Tanrı’nın varlığına ve inanma duygu sununda geri döndüğünü fark ederek oradan ayrıldı.
Yıllar yılları kovaladı.
Howard Kelly, önce ilköğretim okulunu, ardından liseyi, sonra Tıp Fakültesini bitirdi.
Yıllar geçip gitmeye devam etti.
Bir gün, ünlü Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesinin Dr.Howard Kelly’nin kurucu başkanı olduğu Jinekolojik Onkoloji Bölümüne, ağır bir hasta getirildi.
Yerel hastanelerdeki doktorlar, hastalığını değil tedavi etmek, teşhisini bile koyamamışlardı ve biliyorlardı ki bu ender rastlanan hastalığı teşhis edip, tedavisini yapabilecek doktorlar ve hastaneler ancak büyük merkezlerde bulunabilirdi.
Dr.Kelly, hastanın naklinin yapıldığı bölgeyi öğrenince, çocukluk yıllarını yaşadığı belde hafızasında canlandı. Muayene için odaya girdiğinde ise, hastayı hemen tanıdı.
Bu kadın, uzun seneler önce kendisine su yerine süt veren genç kızdan başkası değildi.
Kendisine yıllar önce yapılmış bu iyiliği hatırlayan Dr.Kelly, hasta için elinden gelen her şeyi yaptı.
Sonunda, Allah şifa verdi ve kadın ağır hastalığından kurtuldu.
Kadının taburcu olacağı gün, kadının ameliyat dâhil bütün muayene masraflarının kayıtlı olduğu fatura, imzalanması için Dr. Kelly’ye iletildi.
Faturaya bakan doktor, üzerine bir şeyler yazdı ve kadının odasına gönderdi.
Kadın korkarak faturayı açtı.
Bu tür tedavilerin çok pahalıya patladığını biliyordu.
Yüksek bir miktar ile karşılaşacağını düşünüyordu.
Ve hayatının geri kalan kısmını onu ödemekle geçireceği bir meblağla karşılaşacağını aklına getirdi.
Nitekim, faturada, on binlerce dolarlık bir rakam, kenarda ise el yazısıyla yazılmış, Dr.Kelly imzalı bir not vardı:
“Bir bardak süt ile ödenmiştir.”
Kadının gözleri yaşlarla ve kalbi de tarif edilmez duygularla doldu.
“Tanrım sana sonsuz şükürler olsun, çünkü senin sevginin bir adamın gönlünü doldurduğuna şahit oluyorum.” Dedi.
Bu duruma uyan bir söz vardır:
Denize atılan bir iyilik bir gün sana geri döner.
Yapılmış küçük bir iyilik bir gün sana veya bir sevdiğine hiç beklemediğin bir anda geri döner.
Eğer yaptığın iyiliğin geri dönmediğini, karşılık bulmadığını da görürsen, o zaman düşün ki bu dünyada karşılıksız iyilik yapan ender kişilerden birisin.
Karşılık bulamayan iyilikler için, düşününüz ki bu dünyada yapılmış olan bir davranış şeklidir ve bu dünyada var oluş nedenlerimizden bir tanesi de küçük de olsa bir FARK yaratmak değilmidir.
Ve sonuçta tüm yaşam ne içindir ki ..???
Bu dünyada en zorlu ders bir hedefe giderken önümüze çıkan iki köprüden hangisinin geçileceği hangisinin yakılması gerektiğini bilebilmektir.
Hayatımız boyunca pek çok insanla karşılaşırız ve geçeriz ancak pek az ”gerçek dost” kalplerimizde iz bırakabilir.
Mutlu günler.
Saygılarımla.