Bülent Okutan
27 Haziran 2009
Urfa için ne yazık ki bazı yorumcularımız zaman zaman sivri eleştirilerde bulunurlar. Miskinliğimizi, boşverliğimizi şöyle tanımlarlar;
‘Üstüne ölü toprağı serpilmiş şehir’
Aslında buna benimde katılmadığımı söylemek inkar olur. Fakat ben bir farkla aynı yaklaşımda bulunurum hep. O toprağı serpenleri biz olarak sanık sandalyesine oturtur ve önce çuvaldızı kendimize batırırım.
Çünkü Vekilleri biz seçer sonra yine biz eleştiririz, yerel yöneticileri de aynı şekilde. Genel yöneticileri yollarına halı serip karşılar, ardından zayıf icraatlarını görünce de ‘Yahu hükümet Urfa’ya bu zatı muhteremleri seçip de mi gönderdi’ diye hayıflanırız. Ha keza aynı hükümete buna rağmen destek vermeyi de kesmeyiz. O da yetmez o meşhur terazimizde en hafif tarttığımız yine kendimiz oluruz.
Allah selamet versin geldi ve gitti Sayın Vali Yusuf Yavaşcan. Arkasından konuşmak haddime değil. Günahı da kendisinin olsun sevabı da. Beğenmeyenler, icraatlarını yetersiz bulanlar olabilir. Ama bu konuda sadece onu suçlu bulmak kadar da yanlış bir şey olamaz.
Onun geldiğinde bulduğu Urfa ile bırakıp giderken ardında kalan Urfa arasında fazla büyük bir fark yok bana göre. O nedenle bir suçlu aramak gerekirse bana göre, gidenleri değil kalanları sorgulamak, onları değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Bu tartışma çok su götürür. İsterseniz şimdilik girmeyelim.
Ama tartışmasız olan bir şey varsa o da bu kente yeni atanan Valinin o dinginliğe, durgunluğa şimdiden ivme kazandırmasıdır. Çünkü gelen, abartmasız son on yılda, Türkiye’nin 81 ilinde görevli Valileri arasında en başarılı olanlarındandır. Rahmetli babamın hem adaş, hem soydaşı olmasından dolayı torpilli bir övgü değildir bu.Söylemek istediklerim, duygularım, kendisini bilen, duyan, beklentisi olan herkesle aynı.
Öyle bir Vali ki, Köroğlu misali kendi gelmeden namı gelen bir insan. Yurttaşlar nasıl onu sevmek için içtimada ise, bu kente hizmet vermesi gerekenlerde ciddi bir devlet adamına uyum sağlayıp, çalışmak için içtimada. Yıllardır adı ölü toprağı serpilmiş bir kent olarak anılan bir şehir için artık içtimada olunması kadar güzel bir şey olabilir mi sizce? Hele de bu topraklara gönül veren, sevdalı yürekler iseniz?
Ben uzun bir süreden bu yana GAP’ın başkentine yakışan bir Vali’ye kavuşmuş olmaktan dolayı şimdilik mutluyum. Umarım mutluluğum daim olur.
Yazımı noktalamaya hazırlanırken ne ilginçtir ki sevinçten de içimden bir türküyü mırıldanıyorum. Geniş zamanlı anlatımlı türkünün sözlerini, Valimizin artık göreve başlamış olması nedeni ile geçmiş zamanlı olarak birlikte söyleyelim mi?
‘Fırat dağı deldi,
Harran’a su geldi,
Aney kalk bir zılgıt çal
,
URFA’YA VALİ GELDİ’