‘Krizden çıkış yolu tarımdan geçiyor’
Şanlıurfa Ticaret Borsası (ŞUTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya’ya göre, ekonomik krizden çıkış yolu tarımdan geçiyor.
Türkiye’nin uzun vadeli para politikaları oluşturduğunu, bu adımların üretime ve üretim süreçlerine verilecek desteklerle pekiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kaya, stratejik sektör olan tarımın önemini dile getirdi.
Kaya, yaptığı yazılı açıklamada döviz kurundaki dönemsel dalgalanmanın aşılacağına inandığını belirtti ve şunları kaydetti:
”Devlet kurumu, tarihsel olarak tarımsal faaliyetlerin başlamasıyla ortaya çıkmıştır. Ekonomi de keza tarım toplumunun oluşmasıyla doğmuş bir kavramdır. Bu açıdan tarım, hem devletin hem de ekonominin dayandığı temel noktadır. Türkiye, geniş ve verimli arazileriyle, üretim hacmi ve taşıdığı potansiyelle dünyada önemli bir yere sahiptir. Küresel olarak dünya, salgından ve iklim değişiklikleri nedeniyle yaşanan kuraklıktan olumsuz yönde etkilendi. Yüksek bütçelere sahip Avrupa ülkeleri dahi bu krizlerden payını aldı. Dolayısıyla ülkemizde de bu anlamda etkiler görüyoruz.
Burada tabi uluslararası para piyasalarının içinde bulunduğu daralma büyük rol oynadı. Ancak piyasalar ve küresel krizlerden ötürü yaşanan bu kur dalgalanmalarının yaşandığı bu geçici süreçte dahi ülkemiz tarımsal üretimi ve dış ticaretiyle öne çıkmaktadır.
Urfa ise bana göre bu noktada ulusal anlamda bir gurur kaynağıdır. Henüz topraklarımızın yalnızca yüzde ellisinin sulanabilir nitelikte olmasına karşın pek çok ürünün rekoltesinde rekor kırıldı ve bu ürünlerin ihracat payında Urfa merkezi bir konuma yerleşti. Tarım arazilerimizin tamamına su ulaştırıldığında eminim ki daha sahip olduğumuz merkezi konum daha da sağlamlaşacaktır.
Tarım en önemli ve stratejik sektörlerimizden birisidir. İçinde bulunduğumuz ekonomik süreçten süratle çıkabilmemiz tarıma ve yan sektörlerine bağlıdır. Vatandaşlarımız bu günlerde küresel krizlerin etkisini ağır biçimde hissediyor. İnsanımız için ekonomik endeks mutfağıdır. Sofralarımızın eski bereketine kavuşması ise hepimizi kapsayan, ileriye dönük olarak faydasını göreceğimiz adımlara bağlıdır. Şu anda Türkiye uzun vadeli para politikaları oluşturmaktadır. Bu önemli adımlar üretime ve üretim süreçlerine verilecek desteklerle pekiştirilmelidir. Bu sayede uzun soluklu politikaların etkisi kısa vadeli önlemlerle daha da arttırılabilir.
Tüccarlarımız, üreticilerimiz, sanayicilerimizle, yani finansal döngüde yer alan tüm iş kollarımız ve vatandaşlarımızla bu zorlu ancak geçici süreci atlatmak için el ele vererek topyekûn biçimde mücadelede yer almalıyız. Bu hususta herkesin bir sorumluluğu var. Dönemsel dalgalanmalar mutlaka aşılacaktır. Herkes sabırla ülkesi için en doğrunun peşinde olmalıdır.”