Halit Güllüoğlu
17 Mart 2009
Saadet Partisi Mitinginde konuşan Fakıbaba, bazı Milletvekillerinin adaylığıyla ilgili olarak halka şikayetlerini tekrarladı. Devamla “Seçilmesi halinde Saadet Partisine gireceğini” açıkladı. Biz hayırlı olsun diyelim. Amma bunun neyi getirip neyi götüreceğini zaman göstereceğinden yorumları sonraya bırakalım. Kim kimden seçim öncesi nasıl yararlanacaktır göreceğiz. Saadet Partisinin çiçeği burnunda Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ise “Şanlıurfa’da seçim çoktan bitmiş” teşhisinde bulunarak Fakıbaba’yı desteklemiştir. Genel Başkanın evvelsi gece Haliç Üniversitesi öğrencileriyle “gece bakışı” programında Saadet Partisinin değişiminden bahsettiğini izledik. İstanbul Belediye başkan adayı Bekaroğlu ise bir yerde “Ben solcu bir Müslüman’ım” iddiasıyla öğrenciler tarafından sorgulanmıştır. .
Şanlıurfa’mızda seçimlerin siyasi sonuçların sürprizlerle karşılaştığı bilinmektedir. Dr Ahmet Eşref Fakıbaba’ya halkın desteği nereye kadardır görülecektir. Amma bunun yanında AKP Milletvekilleri artık seçmenlerinin arasına esnafın huzuruna inmekle hesaplar değişebilecektir. Mahalle toplantıları iktidar mensubu olan bazı Bakan ve parlamenterlerin de sık sık katılımlarıyla başlatılmıştır. Böylece Mahalli seçimlerde zor günler başladı. Seçmenimizin şehri tercih etmesi nedeniyle tabanımızın çoğunluğu kırsal kesimden gelen hemşehrilerimizdir. Aşiret kökenine dayanmak bölgemizin ve ilimizin gerçekleridir. Milletvekilleri bu oylarla seçilmişlerdir. Aradan geçen zaman içinde Ankara ve Şanlıurfa arasındaki kopukluğu telafi gayretleri boşa gitmeyecektir. Seçmenlerle Parlamenterlerin diyalogu halinde sonuçların tahminlerin etkilenmesi kaçınılmazdır.
Şanlıurfalının muhalif Belediye Başkanlarıyla uzun yıllar yerinde saydığı tartışılıyor. Yapılan bazı hizmetlerin yok sayılması elbette ki mümkün değildir. Fakat halen Belediye Başkanımızın başarılarının temelinde İktidar desteğinin olduğu gerçeğinin inkar edilemeyeceğini söyleyenlerin sayısı da az değildir. İşte Milletvekillerimizin esnafa çarşı pazara indiklerine dair haberler bu açıdan önem arz edecektir. Başarmaları halinde Fakıbaba faktörünün etkilenmesi kaçınılmazdır. Belediye Başkanın Saadet Partisi Mitingindeki konuşmasının bir bölümünde;”kazanmam halinde 30 Martta Saadet Partisine geçeceğim” demesi manidardır. Bunun aksi anlamı ise seçilemezsem Saadet Partili değilim. İşte işin en dikkat çekici yanı burada noktalanmaktadır.
Yukarıda ifadeye çalıştığım gibi kim kimden siyasi yararlanmada bulunmaktadır? Sorularına verilecek cevaplarda (istihfam) belirsizlik kafaları karıştırmaya yetmektedir. Bundan dolayı Milletvekillerinin hem kişisel hem de AKP’nin adaylarını kazandırma gayretleri zaruret haline gelmiştir onlar açısından. Şimdi seçmenin kafasındaki bu tereddütleri kullanmasını bilenler ibreyi kendi yönüne çevirmeyi başaracaklardır. Fakıbabanın adaylıktan dolayı bir araya gelenler bütün bu hesapların içinde kalmışlardır. Demek ki, inadına oy vermek çok güvenceli bir yol sayılmadığına göre aklıselimin doğruyu bulacağına inanmak lazım.
Hoşça kalın…