K. Eren Akalın
10 Mart 2009
Büyük gün 6 Mart’tı ve Başbakan neredeyse partisinin kalesi sayılabilecek şehrimizden son derece mutsuz/umutsuz ayrıldı.
Kalabalığa denecek bir şey yoktu, miting alanı hınca hınç doluydu ama bir şey eksikti; coşku.
Gergin başladı miting. Milletvekillerinin yuhalanması da belli ki başbakanın canını sıkmıştı, bir şeyler anlatmaya çalıştı ama olmadı.Bir ara ne alakaysa Maraş’tan falan bahsetti,gene olmadı! Haleti ruh iyesi yüzüne de yansımıştı, çok tedirgindi.
‘AKP treninden inen Fakıbabaya’ enteresan bir laf etti bir ara başbakan; “bildiklerim var ama etik olarak açıklamayı doğru bulmuyorum”.
Şaşırdım, dehşete düştüm!
Bir başbakanın bildiği yolsuzluk, haksızlık vs. varsa bunu açıklamaması etik bir davranış olabilir mi veya aksini düşünürsek, bir insanı zan altında bırakmak ahlakimidir gerçekten? Ya da elinde belgeleriyle, gırtlağına kadar yolsuzluklara batmış olan başbakanın partisini insanlara anlatmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışları gayri ahlakimidir? Başbakanın bu davranışı bir alışkanlığın tezahürü sanırım, çünkü bunu ilk kez yapmıyor. Anımsarsanız Aydın Doğan’la yaşadığı polemikte de benzer ifadeler kullanmış ve oldukça sert tepkiler almıştı.
İşin bir ilginç yanı da, bildiklerini söylemeyecek kadar etik sahibi başbakanın, göz göre Urfalıları tehdit etmesiydi! Ekip işinden falan bahsetti önce ve hizmeti en iyi yapabileceklerin kendi ekibi olduğunu söyledi.Başbakan hizmet ve ekipten dem vururken tam da o anda arkasında duran vekillerimizin ekranlarda görülmesi tam bir ironiydi açıkçası ama başbakanın mesajı sert ve netti; ya bizi seçersiniz ya da hizmeti rüyanızda görürüsünüz.
Bir de icraatlarını anlattı başbakan, Mardin’e Diyarbakır’a duble yollar yapmışlar meğer!Başbakanı tanımasam iki duble içmiş diyeceğim mitingden önce ama hayatta yapmaz. Sanırım başbakanı hakikaten kandırıyor birileri, yoksa göz göre göre böyle bir şeyi nasıl söyleyebilir bir başbakan !?
Peki ya bizim ‘yeni’ Adalet Sarayından ‘o muhteşem bina’ diye bahsetmesi.İşte kendisi açısından mitingin en dramatik anı o andı bence.Zira ‘o muhteşem yapı’ açılalı 2 yıl dahi olmamasına rağmen bugün bile şehrin ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
Ayrıca ben başbakanın yerinde olsam, boynuma Urfaspor’un atkısını dolayacağıma, 17 senedir bitmeyen stadı bitirirdim ama atkı takmak, stad bitirmekten kolay elbette.Görünen o ki hiçte başbakanın mitingde iddia ettiği gibi AKP’nin iktidara gelmesinden sonra bir zihniyet değişimi olmamış! Başbakanın popülizmi eleştirip, bu şekilde popülizm yapması bir zihniyet değişikliği olmadığının göstergesidir.
Bunların dışında da söylediği şeyler oldu elbet ama kendiside memnun kalmadı mitingden,mitingdekilerde. Gerek miting esnasında gerekse TOKİ anahtar teslimi sırasında protestolara maruz kalması da fiyakasını bozdu başbakanın.’Davos Fatihi’ olarak geldiği Urfa’dan endişelerle ayrıldı. Son sözü 29 Mart’ta seçmenler söyleyecek.