Ebru Okutan Akalın
12 Mart 2008
Başbakan Recep Tayip Erdoğan 16 mart Pazar günü Urfa’ya geliyor. Gelmişken Sanayi esnafının dertlerini dinleyeceği duyumunu aldım. Başbakan derdiniz ne diye sorduğunda esnaf sözcüsü “Efendim bizim derdimiz şehrin geri kalması ve nefes almamasıdır” mı diyecek acaba diye merak etmiyor değilim.
Hepimiz farkındayız ki sanayinin şehir dışına tabii
Açıkçası ben bu şehirde ilk kez bir şeylere tepki gösterildiğini gördüm ve şaşkınlıktan küçük dilimi yuttum. Hiçbir şeye yemek yemek ve sıra gecesinde eğlenmekten fırsat bulup tepki veremeyeceğini düşündüğüm bir kısım Urfalı birden bire açlık grevine bile girdi. Yıllar öncesinden gerçekleşmesi gereken sanayi esnafının şehir dışına taşınması vakası, bugün halen şehrin çözüm bekleyen birçok sorunu varken, tepki konusu olabilmişti. Başbakan’a telgraflar yağıyor,imzalar toplanabiliyordu.
Aslında bu yaşananlar bir ilk değildi. Değerli yazarımız Sabri Dişli’nin araştırmasına göre Sayın ıbrahim Halil Çelik’in Belediye Başkanlığı döneminde de benzer adımlar atılmış ama yine aynı reaksiyonu görmüştü. Başkan tepkilere karşı duramayınca da yerlerinde kalmaya devam etmişlerdi. Kısacası hata ilk 1984 Temmuz ayında yapılmıştı. şu an ise tepkiler tekerrür etmekteydi. Ancak O zamanla bu zamanı kıyaslarsak arada şöyle bir fark vardır. O süreçte 180 marangoz dükkânından, 150’sine iş yeri yapılmadan çıkılması istenmişti. Esnafın tepkisi belki o dönem için doğruydu ancak bu güne baktığımızda kendi içerisinde haklı gerekçeleri olsa da abartılıdır.
Çünkü esnaf durumdan aylar öncesinden haberdardır Zaten 398 esnaf verilen son tarihten çok daha önce şehir dışına taşınmış,421 dükkânda halen boştadır. Tüm bunlara rağmen 72 esnaf şehir içinde kalmakta diretmiş ve bugün yaşanan tüm gerginlikler ise sadece bu 72 esnaftan kaynaklanmaktadır. Peki, bu 72 esnafın haklı olduğu taraflar yok mudur? Elbette vardır. Madem bu esnaf şehir dışına taşınmak isteniyordu şu ana kadar neden çevre yolları tamamlanmadı. şu an “Yolu yapın” deseniz anlarım ama “Biz oraya taşınmıyoruz çünkü aynası kırılan neden kalkıp gelsin” demeyin. Tüm sanayi esnafı oraya taşınınca, ihtiyacı olan herkes gitmeye mecbur kalacaktır. Diğer taraftan yukarıya taşınan esnafın hali ne olacak, onların alın terine haksızlık değil midir bu durum. Bizler evlerimize birer tamirci açacak değiliz. Hepimiz paşa paşa geleceğiz siz hiç merak etmeyin.
Ben bu olayın aslında bir rant aracı olduğunu inanıyorum. En büyük siyasi rantı da esas sorunu çözmek yolunda adım atacaklarına, sanayi esnafının etrafında pozlar verip şehrin kaderini değiştirmek pahasına yanındaymış gibi davranan bazı vekillerin sağladığını düşünüyorum. Ve esnafa sesleniyorum aman onlara inanmayın eğer doğru işler yapıyor olsalardı tek haklı şikâyetiniz olan o yollar bugün yapılmış ve bu sorunlar da konuşulmuyor olurdu. Bu arada tüm bunlar yaşanırken yalnız başına,sağlam bir şekilde duran Belediye Başkanımızı tebrik ediyor yola devam Başkan diyorum