Ömer Elçi
12 Kasım 2008
Ulusal TV kanallarında beyaz atlı prensini, prensesçiğini arayanlar arzı endam ediyor.
Reytingi çoğaldıkça benzeş programlar diğer kanallarca devreye konuluyor ve evlenmek isteyen adayları, adayların adaylarını yurdumun saf insanları işi gücü bırakarak saatlerce izliyor.
Prensini, prensesçiğini arayanın karşısına nasıl birinin çıkacağı zaman diliminde şans mı? Şanssızlık mı? olacağı belli olmasa da; söz konusu programa talep çok.
Bir önceki programda evlenmek isteyene aday olan, paravanın arkasından birkaç cümle ile kendini tanıttıktan sonra fon müziği eşliğinde aradaki paravan açılıyor.
Uzun, kısa, şişman, zayıf evlenmek isteyen adayın karşısında kendinden daha genç veya yaşlı biri tombaladan çıkmış oluyor.
Sunucunun çoğunlukla ilk cümlesi “elektrik aldınız mı?”
Tombala eş aramada aşk pek olamayacağı gibi, elektriğin voltajında da çok ani iniş ve çıkışlar olabileceği toplum bilimcilerce tartışılsa da müracaatlar ve seyirciler çoğalıyor…
Elektrik alanlar,almayanlar stüdyoda olsa da böylesine ulusal çokkkkk möhim programları izleyenlerin elektrik faturaları epey elektrikli oluyor…
*
“Bana emanet edilen bir yüzük kayboldu acaba yüzüğü bulacak mıyım?”
“Ben hamileyim neyim olacak?”
“Kızım 17 yaşında sevdiği bir adam var, o insanla evlenecek mi? Yoksa ayrılacak mı?”
“İş hayatım ve aşk hayatım nasıl olacak? Gelecekte beni neler bekliyor?”
“Bağırsağımda sorun var. Ameliyat olacak mıyım?”
“11yıllık evliyim. Çocuğumuz yok. Acaba çocuğumuz olacak mı? Olmayacak mı? Evlilik hayatımız nasıl olacak?”
“15 yıllık evliyim ve çok mutluyum ama eşim beni aldatıyor mu?”
“Annem sol kolunu 10 yıldır kullanamıyor. Ameliyat olsun mu? Ameliyatla düzelir mi?”
*
Yukarıda sorular ilimizdeki yerel bir TV kanalının her gün mü veya haftanın belirli günlerin de ve saatlerinde ortak yayın yaptığını bilmediğim bir TV kanalında bayana yöneltiliyor.
Kimileri telefonla bağlanıyor kimileri ise SMS ile sorusunu yöneltiyor.
10 Kasım günü ildeki TV yansıtıcılarının olduğu bölgede yıllardır çözülemeyen elektrik kesintisi yine olunca şehirde tek kanal seyrediliyor ve eve gelince “e güzel, çokkkkk güzel” dediğim programı mecburen ve hayretle izlemiş oluyorum.
Bayan sunucu- falcı tebessüm ediyor, elindeki fal veya iskambil kâğıtlarına bakarak döktürüyor.
Yaşamın özü, çok ama çokkkkk mantıklı, ve kültür seviyemizden kesitli soruları TV de kendimden geçerek izliyorum.
“Yurdum insanı aha böyle zekidir ve deeee böyle mühim konuları uzmanlarına sormaktan geri kalmamalıdır” diyerekten 20den fazla kontörümün cukkalanacağını bilerekten mesaj yazıyorum söz konusu kanalın mesaj merkezine.
Böyle giderse kel kalacağım dediğim anda gönderdiğim mesaj merkezinden “mesajınız alınmıştır “ mesajı geldiği anda bir anda söz konusu program kesiliyor ve canlı bir program başlıyor.
Yukarıdaki sorulardan en az 3 tanesi Şanlıurfa’dan iletilen soru…
Yurdum insanı hele ki şehrimin insanı kendi çözemediği sorunlarını, mantıksızlığını telefon faturalarını kabartarak; kontörlerini cukkalatarak bu tür programlarda arıyor.
Arayın baylar ve de bayanlar ve de daha çok arayın ki yaşamınızdaki sorunlarınızı uzman birileri gülerek çözmüş olsun…
Vekillerini seçmesini bilmeyen, ilin sorunlarına sahiplenmeyen; Ülke gerçeklerini bilmek istemeyen ilimin insanları bolca böyle programları izliyorlar.
Sor Şanlıurfa sor…..