K. Eren Akalın
11 Kasım 2008
Çocukken büyüklerimin Karakoyun Deresi ile ilgili anılarını dinler bir türlü akıl erdiremezdim anlatılanlara; o zamanlar piknik yapılan ve hatta yüzülebilen Karakoyun Deresi kanalizasyon sularına teslimdi.
Daha sonra, dönemin belediyesi ıslah etmektense dereyi, üstünü kapamayı yeğledi, belki artık kentimizin içinden bir dere akmıyordu ama şehirde eskisi gibi kokmuyordu .Doğru veya yanlış, sorun aşılmıştı!
Gel zaman, git zaman, Urfada değişim başladı. Şehir büyüyor, altyapı ise yetersiz kalıyordu. Urfa’nın yerel seçimlerdeki tercihlerinin, şehir için nelere mal olduğunu, ancak seneler sonra görebiliyorduk ama yapacak bir şeyde yoktu, iş işten maalesef çoktan geçmişti.
Daha sonra yeni yönetim 20 senedir yapılmayanları 5 sene içinde yapmak için çalıştı durdu. Oldukça da başarılı olunduğu söylenebilir ancak Atatürk Bulvarında yapılan çalışmalar için aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değil. Çünkü yapılan çalışmaların ardından ortaya çıkan tablo şu; Atatürk Bulvarı Karakoyun Deresinden beter kokmaya başladı.
Gerçekten bir abartı değil bu söylediğim, Urfa’nın doğru düzgün tek bulvarı olan bu yer maalesef Karakoyun Deresine rahmet okutur vaziyette. Yağmur sularını tahliyesi için yapılan mazgalların üstünden geçerken burnunuzu tutmadan geçmek mümkün değil. Üstelik eskiden bu koku sadece ‘Halk Eğitim Merkezi ile ‘Vilayet’ arasında hissedilirken .şimdi tüm bulvar boyunca hissediliyor. Umalım ki çok çok belirgin bu çirkinliğe bir an evvel çözüm bulunur ve belediyemizin bir çoğu başarılı çalışmalarına halel gelmez. Yoksa hem Atatürk Bulvarına yazık olur hem de belediyenin emeklerine..