Klaus anısına bir fidan dikmek isterseniz…
Urfa’da ‘Daha yeşil bir Şanlıurfa için fidan dikimi kampanyası’ başlatıldı. 1 Fidan bağış bedeli 10 lira olarak belirlendi. ‘Hedef 63 bin Fidan’ sloganıyla başlatılan kampanya için 11.11.2021 tarihinde Mustafacık kırsal mahallesinde tören düzenlenecek.
Fidan dikimi için ayrılan alanın bir kısmı 2014’te yitirdiğimiz Göbeklitepe kaşifi Prof.Dr.Klaus Schmidt’in anısını yaşatmak amacıyla ayrıldı. Klaus’un eşi Çiğdem Köksal kampanyayı sosyal medya adresinden duyurdu; ”Urfa’da bir fidan kampanyası var şu sıra, oluşturulacak alanın bir kısmı Klaus’un anısına olacak. Katılmak isterseniz bilgiler aşağıda.”
Kampanyanın öncülüğünü Urfa’da gıda satışı yapan aile firmasını işletip yöneten iş insanı Saadet Aişeoğlu yapıyor.
Bu yaz birçok kentte meydana gelen orman yangınlarından etkilenip Urfa için fidan dikme kampanyası başlatan Aişeoğlu, projesi için Şanlıurfa Orman İşletme Müdürlüğü tarafından tahsis edilen bin dönümlük kamu arazisine 63 bin fidanın dikilmesine ön ayak olmaya çalışıyor. Bunun için birçok STK ve özel şirketle görüşmeler yapıp destek talebinde bulunuyor.
Aişeoğlu tarafından başlatılan kampanyaya Urfa Barosu, TMMOB Harita Ve Kadastro Mühendisleri Odası Urfa Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası Urfa Şubesi gibi kurumların yanı sıra, birçok özel şirket ve firma yöneticisi de yayınladıkları videolarla desteklerini açıkladı. Ayrıca ismi Göbeklitepe ile özdeşleşmiş Alman arkeolog Klaus Schmidt anısına eşi Çiğdem Köksal-Schmidt de kampanyaya destek veriyor.
‘BU FİKRİN TEMELİNDE URFA’DAKİ YEŞİL ALAN AZLIĞI VAR’
İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan Aişeoğlu, yaz aylarında başta Antalya ve Muğla olmak üzere, birçok kentte meydana gelen orman yangınlarının etkisiyle böyle bir proje kampanyasına giriştiğini belirtti.
Ayrıca sahip olduğu yüz ölçümüne göre Urfa’nın diğer kentlere oranla en az yeşil alana sahip kent olduğuna dikkat çeken iş insanı, “Yarın bir gün Urfa’da da böyle bir yangın çıkarsa, hiç ormanımız kalmayacak. Çünkü şu an Urfa’da sadece “Atatürk Ormanı” diye bilinen tek bir yer var. Dolayısıyla Urfa’ya yeşil alan kazandırma fikri, temelinde Urfa’daki yeşil alan azlığı ve çıkan orman yangınları oldu. Bu ikisi birleşince bizde ‘neden memleketimize bir orman kazandırmıyoruz?’ deyip Urfa’ya bir orman kazandırmak istedik” dedi.
“Dev-Orman Projesi” olarak adlandırdığı projenin işleyiş süreci ile ilgili önce belediye ve valilik gibi resmi kurumlarla görüştüğünü söyleyen Aişeoğlu, bu kurumlara proje için bir alan tahsis etme talebinde bulunduklarını ve bunun Şanlıurfa Orman İşletme Müdürlüğü tarafından olumlu karşılandığını ifade etti. Müdürlüğün Aişeoglu’na verdiği resmi belgeye göre, Urfa’nın merkez Karaköprü İlçesi’ne bağlı Mustafacık Köyü’nde bin dönümlük bir kamu arazisi söz konusu ağaçlandırma projesi için tahsis edildi.
‘İLK BAŞLARDA İLGİ OLUYOR AMA ARKASI GELMİYOR’
İsteyen kişi veya kurumun belirtilen banka IBAN numarasına her fidan karşılığında 10 TL yatırabileceğini veya direk fidan alıp gönderebileceğini belirten Aişeoğlu, kampanyaya duyulan ilginin istikrarsızlığından dert yandı. Bunun nedenini de bir türlü anlayamadığına dikkat çeken iş insanı, “İlk başlarda ilgi, alaka var. Ama o ilgi, alakanın arkası gelmiyor. Evet, ‘çok güzel bir proje, destek sağlıyoruz’ deniliyor. Ama arkasında durup bizle beraber yürüyen arkadaş veya STK sayısı az oluyor. İlk süreçte ben bir firmada yönetici olarak çalıştığım için, firmadan destek istedim. Şu an ise STK’lara gidip fidan sayısını arttırmak için onlardan destek talep ediyorum. Bu süreçten sonra da STK’lara ve siyasi partilere gidip fidan bağışı isteyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘EN ÖNEMLİ VE KRİTİK SÜREÇ FİDANLAR DİKİLDİKTEN SONRA BAŞLIYOR’
Toplanan fidanların 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde toprağa dikileceğini hatırlatan Aişeoğlu, en önemli ve kritik sürecin fidanlar dikildikten sonra başlayacağının altını çizdi. Zira Urfa’nın kurak ikliminden dolayı dikilen fidanlara ilk etapta can suyu verilmesi ve bakımının yapılması gerektiğini dile getiren Aişeoğlu, bu sorunun çözümü için belediyelerden yardım talep ettiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Şanlıurfa’da biz bu yola çıktığımızda şu tarz konuşmalar çoğunlukla geçiyordu. STK’lar olsun, bireysel arkadaşlar olsun, diyorlardı ki, ‘Saadet Hanım böyle ağaçlandırma, Urfa’ya yeşil alan kazandırma projeleri vakti zamanında yapıldı. Fakat öğrendiğim kadarıyla şöyle bir sorunla karşılaşılıyor: Urfa kurak bir bölge. Kurak bölge olduğu için bu fidanların can suyuna ihtiyacı var. En az bir altı ay, bir yıl gibi bir süre boyunca onlara can suyu verirseniz, onların yetişmesine daha çok yardımcı oluyorsunuz.’ Ancak valilik ya da Orman İşletme Müdürlüğü kapsamında can suyu verilmiyor. Can suyu verilmeyince de fidanların çoğu kuruyor. Biz de bu konuda yerel yönetimlerden, belediyelerden yardım istedik. Onlar da şu an olumlu yaklaştılar. Sonra ne olacak bilmiyoruz.”
‘KADIN OLDUĞUM İÇİN ZORLANIYORUM AMA MÜCADELEYE DEVAM’
Kampanya çalışmasında kadın kimliğinden dolayı sıkıntı ve zorluklar yaşadığını, mobbinge uğradığını da vurgulayan Aişeoğlu, bir kadın olarak bu projeyle gittiği için beğenmeyip ilgilenmeyenlerin olabildiğine de dikkat çekti.
“Ama mücadeleye devam” diyen Aişeoğlu bu konuda şunları dile getirdi: “Şimdi ataerkil bir ortam olduğu için, Şanlıurfa’da kadın varlığını tanımakta zorlanıyoruz. Kadın o projeyle gittiği için beğenmiyorlar. Yani, ‘kadın ne yapabilecek ki’ bakış açısıyla bakıyorlar önce. Bakmayanlar da var. Ama kadının başarısız olmasını isteyen, kadının bir yere gelmemesini isteyen bir grup var. Bunu ben anlamlandıramıyorum. Bir yere giderken, ilginç geliyor ama yanımda bir arkadaşımı götürme ihtiyacı hissediyorum. Çünkü neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ama yine de devam ediyoruz. Tabii ki bu, gardımızı bazen düşürüyor. Ama devam edeceğiz. Mücadeleye devam.”
Gazeteduvar/Urfahizmet