Bülent Okutan
24 Mart 2008
Eski ismiyle Sanat Okulu, şimdinin Meslek Lisesi Müdürü Abdulkadir Açar’ ı, Urfalı olup ta bilmeyen yoktur. Yıllardır bu görevi Açar başarıyla sürdürmekte ve icraatları ile parmak ısırtmaktadır. Ben iddia ediyorum ki bu Meslek Lisemiz Açar sayesin de Türkiye’nin sayılı okullarından biri arasına girmiştir.En büyük pay da Acar, Açar Müdüründür.
Geçtiğimiz akşam Abdulkadir Açar’ı bir kez daha sessizce yüreğimde kutladım. Ufkunun genişliğine hayran kaldım.
Bildiğiniz gibi Belediye Başkanı Fakıbaba göreve gelir gelmez, tüm parkları, yeşil alanları çevreleyen duvarları yıktırmış, görsel bir zenginlik sunmuştu bize. Sayın Açar’da benzeri bir uygulamaya gitmiş. Önce okulu çevreleyen ağaççıkları budatmış ve o tarihi taş yapıyı bize sunmuştu. Ardından da bir ışıklandırma yaparak, Atatürk Bulvarı’na renk kattı.
Halk Eğitimi Merkezi’nin (Halk niye eğitilirse dikiş makinelerinin başında hiç anlayabilmiş değilim, çünkü bu merkez nedense bende biçki dikiş kurslarından başka bir şey çağrıştırmaz yıllardır) önünden geçerken başımı sağa çevirince Açar’ın yarım yamalak tablosuna hayran kaldım.Yarım yamalak diyorum çünkü eser na tamamdı. Fikir çok güzel, itina noksandı. Yapılan aydınlatma çok gelişigüzeldi. Olayı tablo olarak düşünürsek, çala kalem bir çizim yani.
Halbuki o muhteşem yapı derinlik verilen bir profesyonel aydınlatma ile daha bir kendini gösterirdi geceleri, diye düşünüyorum. Zaten Vilayet kavşağından Abide’ye doğru yürüyüşünüzü göz önüne getirin. Ziraat Bankası, ardından Kültür Müdürlüğü, arada o taş maketlerle, duvar oymalarının yer aldığı bahçe, ardından da Meslek Lisesi.
Bu dört bölüm hakkıyla ışıklandırılırsa ortaya çıkacak manzarayı bir gözünüzün önüne getirin. Hele hele de Kültür Müdürlüğünün bahçesindeki eserleri, gece ışıklandırılmış olarak düşünün bir. Hayranlık uyandırır.
Abdulkadir Açar o tuvale fırçayı atıp işe başlamış. Turizm sezonu girmeden gelin bu tabloları özenle tamamlayıp, o güzellikleri bütünleyerek ışıl ışıl, Urfa gecelerinin kör karanlığına asalım.