Bülent Okutan
17 Kasım 2007
Urfa’nın en önemli sorunlarını sayın desem işsizlikle söze başlarsınız.
Trafik desem ;
Sadece Ramazan aylarında içinden çıkılmıyor, kangrene dönüşüyor diye yorumlarsınız. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Nasıl ki işsizlik şanlıurfa’da ezeli ve ebedi bir sorun ise trafikte hep öyle oldu.
ışsizlik belki Cumhuriyetten bu yana süre gelen ve aşılamayan sıkıntıydı. Trafik ise sanırım yaklaşık çeyrek asırdır bu kentte aşılamayan bir mesele. Yani çok çok ezeli değil ama böyle giderse ebedi olacakmış gibi. Sorunun aşılamayan kısımları yok mu? Elbette var. Özellikle son üç-beş yılda önemli bazı adımlar atıldı. Oy kaygısı ile geçmişte kaldırılamayan at arabaları ve sepetli motosikletler artık yok. Bu cesaretli adımı atan oy kaygısız Fakıbaba’ya buradan teşekkür ediyorum. Kentte yeniden düzenlenen ana ve yan artel yollar ise sıkıntıyı yine bir ölçüde gideren unsurlar. Tabi ki yine teşekkürler Fakıbaba. Bir tıp doktoru olarak değil, bu kente neşter vuran Yerel ıdarenin Cerrahı olarak teşekkürler sana.
Peki sorun hala ne ve suçlu kim. Trafik konusunda?
Bence Emniyet Müdürlüğü Trafik şubesi.
Yıllardır izlerim. Bu kentte Emniyetin en pasif birimi bu şube olmuştur. Diğer birimler icraatları ile tarih, yazıp bu şehri, huzurun, asayişin, birliğin abidesi yapıp bir çok ilke imza atarken Trafik şubesi aktivitede silik kalmıştır. Önemli kavşaklara dikilen memurların bile vurdum duymazlığı ortadadır. Kentin kalbi Vilayet kavşağıdır. Bu kavşakta gün boyu birden fazla memura görev yazılmasına rağmen trafik arap saçıdır. Ne ışıklara uyan vardır, ne yayaya saygı duyan. Uymayanlara cezayi müeyyide mi ? Hak getire
Yazı ışleri Müdiremiz Ebru ile önceki akşam bir sohbetimizde bu trafik meselesini tartıştık. Ebru yaptığı bir Adana ziyaretinde çektiği fotoğrafı gösterdi bana. Bir kavşakta ki Yaya geçidinde çekilmiş bir fotoğraf. ‘Bülent ağbi bizde niye böyle ikazlar yok’ diye sordu. Adana’da ki levhada aynen şöyle yazıyor ;
‘Lütfen Yayalara yol veriniz’
Lütfen!…..
Hem yayalara yol vereceksiniz, hem de lütfedeceksiniz.
Olur…Nerdeeee…
Biz de bu levhalar yok ki, lütfetsinler.
Bu memlekette Yaya geçidinde yayaya yol vermeyen sürücüyü ikaz edecek Trafik Polisi yok ki. Tek yönlü yolların girişinde kurallara uymayanı cezalandırıp caydıracak Trafik Polisi hiç yok. Otopark sorunu bu kadar bariz iken geçici duruşlara engel için dükkanlarının önüne dandik bir levha koyup park yasağını kafasına göre uygulayan zorba esnafa dur diyen de yok.
Peki trafik polisleri nerede?
O yoğun trafikte otomobillerinin içinde ve sadece ve sadece ikaz da. Elin memleketinde Simitçi, ayakkabı boyacısı kamuflajlı trafikçiler ellerinde telsiz, pusuda görev yaparken, bizimkiler yoğun trafikte araçlarındalar. Ve dahası o trafiğin içindeler. Kendileri bile araçları ile kilitlenmiş akışta, bazen yol bulamıyorlar çıkacak. Bir sinirlenip, bağırarak megafonla ikaz ediyorlar ki, insan gülmekten kendini alamıyor. Yav bari siz trafiğe çıkmayın da üç-beş araç hafiflesin, trafik biraz rahatlasın beyler. Nasıl olsa, ne siz trafiğin içinden çıkabiliyorsunuz, nede biz. Bırakın da içinden çıkamayan sadece biz olup yağımızda kavrulalım. Bu tarz bir çalışma fayda getirmiyor belli artık. Stil bu değil. Çözümün bir parçası değilseniz, sorunun olmayın hiç değilse.
Velhasıl bu kentin trafiği düdüklenmiş ve kilitlenmiş çözebilene de aşk olsun.