‘Yeşil altın’ kaderine terkedildi
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik, kuraklıktan olumsuz yönde etkilenen fıstık bahçelerinin mutlaka sulama kapsamına alınması gerektiğini söyledi.
Şanlıurfa’nın yaklaşık olarak 28,5 milyon Antepfıstığı ağacıyla Türkiye fıstık üretiminin % 50 sini karşıladığına ikkat çeken Melik, ”Şanlıurfa’da ne bir Fıstık Araştırma Enstitüsü var nede Sert Kabuklu Meyveler Enstitüsü var fıstık ağaçları kuruyor üreticiler perişan.” dedi.
Melik, açıklamasında şunları kaydetti:
”Antepfıstığı yaklaşık 8-10 yıl bakım yapıldıktan sonra meyve vermeye başlar, katma değeri yüksek olan ürünlerimizdendir. Şanlıurfa’da yaklaşık olarak 28.5 milyon Antepfıstığı ağacı bulunmaktadır bunun yaklaşık 20 milyonu ağacı meyve vermektedir, Şanlıurfa üretim bakımından Türkiye Antepfıstığının yaklaşık % 50’sini karşılamaktadır. Türkiye’de toplam yaklaşık 73 milyon Antep fıstığı ağacı bulunmaktadır.
Şanlıurfa’da bu kadar yoğunluklu Antepfıstığı bulunmasına rağmen Şanlıurfa’da ne bir Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü var nede Sert Kabuklu Meyveler Araştırma Enstitüsü var Şanlıurfa’da fıstık üreticileri kaderine terk edilmiştir. Daha yüksek daha kaliteli ürün alabilmek için Antepfıstığı alanlarının da sulama kapsamına alınması gerekmektedir
Antepfıstığında geçmiş yıllardan beri yaprakların ve dalların sararıp kurumasına her ne kadar demir eksikliği deniliyorsa da, aslında bu hastalık fitoplazma hastalığıdır. Fitoplazma hastalığı bitkinin floem dokusunda yaşıyor ve floemle birlikte bitkinin diğer kısımlarına ulaşabiliyor.
Bu bir bakteri hastalığıdır. Özellikle yaşlı yapraklarda kendini gösterir. Bitkinin gelişimini yavaşlatıp geriletir. Bu bitkileri çok iyi beslemek gerekir. Bu hastalık bu yılın kurak geçmesiyle birlikte sıcak havalardan da çok etkilenip daha da yayılmaya başlar. Bu yıl kurak ve sıcak geçmesi için bitki uyku dönemine çok geç girdi ve soğuklama ihtiyacını karşılayamadı.
Fitoplazma hastalığı bitkinin en fazla yaşlı yapraklarında bulunur ve yaşlı yapraklardan başlayıp bitkinin gövde ve köklerine kadar gider en az bitkinin köklerinde bulunur gövdesinde ise hastalık orta derecede bulunur.
Hastalıklı ağaçlar genellikle kireç oranı yüksek beyaz topraklarda ve toprak kalınlığı düşük olan topraklarda fazla görülür. Hastalığın yayılması şekli Psilla ( beyazsinek ) yapraktan yaprağa konarak emgi yapıp hastalığı hızlandırıyor.
Aşı kalemleriyle yayılıyor Hastalıklı ağaçtan alınan aşı kalemiyle başka sağlıklı ağaca aşılayıp sağlıklı ağaca bulaştırmış oluyoruz. Aşı ve Budama aletleri ile de bulaşabilir. Bu aletleri sürekli çamaşır suyu ile dezenfekte edebiliriz.
Mücadelesi ağaç Dal burnu hizasından 30-35 cm derinliğinde çember şeklinde çukur açarak çukurun içine demir, hümik asit, Azot, Potasyum ekleyerek bol su şeklinde verilmelidir. Bu uygulama ağacın hastalıktaki hızını yavaşlatır. İlacı yoktur. Sık sık besin elementi ile bitkiyi beslememiz gerekir.”