Hacı Abdulkadir Ülgen
4 Temmuz 2007
Dikkat ettiniz mi hiç bilmiyorum ama genel seçimlerle spor kulüplerinin seçim söylemleri pek benzeşiyorlar. Hangi spor kulübünde seçim olsa başkan adaylarının üyelere ve taraftarlara mesajı şudur. Bu seçim kulübümüz için diğer seçimlerden çok önemlidir ve kulübümüzün şuan diğer zamanlardan daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı var.
Her seçimde bu olur ve ne kulüp borç batağından kurtulur ne de söylemler değişir. şimdi siyasi parti liderlerini dinlediğimde hemen hepsi aynı şeyleri söylüyor. Bu seçim ülkemiz için hayati bir seçimdir. Memleketin birlik beraberliğe ihtiyacı var.
Bu birlik ve beraberlik konusu bizlerin en önem verdiği konudur ve bunu bilenler bu hassasiyeti sömürmekten asla utanmadılar hala da aynı utanmazlığı sürdürüyorlar.
Popülist söylemler eskiden de vardı hala devam ediyor. Vatandaşın hassasiyet gösterdiği konuları sömürmek eskiden de vardı şimdi de var. Peki yıllardır bu söylemleri söyleyen ya da bu söylemleri savunan oluşumun içinde olanlar nasıl olup ta şimdi yine benzer söylemlerle oy avcılığı yapıyorlar.
Kolay çünkü bizleri kandırmak kolay kanmasak bile gerçeği tüm çıplaklığı ile görsek bile, söylenen şeyin yapılmasının mümkün olmadığını bilsek bile destek vermekten çekinmeyiz ve desteğimize kendimizce kılıflar bularak haklı çıkmaya çalışırız.
Kimine Amerika’yı bile dolandırdı düşüncesiyle, kimine derin devlet diye, kimine mağdur oldu oluyor diye, kimine laikliğin bekçisi diye oy verdik hala da bu yaklaşımla oy vermeye devam ediyoruz.
Hiç düşündünüz mü? Neden bizler kısır döngüler içinde dönüp duruyoruz? Neden gerçek meseleleri tartışıp çözümler üretmekten uzak tutuluyoruz ve neden gündemimiz sadece magazinden oluşuyor?
Düşünün;
Irak kontrolümüz dışında bölünmeye sürüklenirken,
ıran dünyaya meydan okuyup burnumuzun dibinde nükleer çalışmalar yaparken,
Rusya, ABD, AB arasında temelinde enerji kaynakları ve güç odaklı sessiz mücadele devam ederken,
Çin devleti her yıl ciddi ve istikrarlı büyümeye devam ederken,
Özellikle Afrika’da insanlar açlık ve hastalıktan ölürken,
Ülkemizde her gün terörle mücadelede yeni şehitler verilirken,
Ülke olarak ekonomik bakımdan, eğitim, demokrasi bakımından ilk sıralara hala çok uzak durumdayken,
Nasıl olurda bizim beyinlerimize kısır çatışmaları, iktidar savaşlarını ve çıkar çatışmalarını düşündürüp gerçeklerden uzak tutmaya çalışan iktidar adayları bizlere aydınlık bir gelecekten bahsederler anlamak mümkün değil.
Ne olursa olsun 22 Temmuz’da oy kullanın ve oy isteyenleri gerçek meselelerle uğraşmaya zorlayın. Bakalım lafla peynir gemisi daha ne kadar yürüyecek. Rahmetli Babamın yıllar önce yazdığı fakat hala güncelliğini koruyan siyaset sanatı şiiriyle nokta koyalım.
Siyaset Sanatı
Buda ayrı bir meslek, buda başkaca bir tür
şükür anayasaya var, herkes konuşmakta hür
Öyleyse çık kürsüye, sende es gümbür gümbür
ıktidara biraz yağ, muhalefete küfür
Laf ile değil peynir, Devlet gemisi yürür
Kasıl şöyle heybetli, dimdik ve çok mağrur dur
Topluluk böylesini çok ilginç ve bilgiç bulur
Ara sıra kızarak elini kürsüye vur
Sonra bağır sesinin çıkacağı kadar gür
Laf ile değil peynir, Devlet gemisi yürür
Acayip jest ve mimik ve yabancı kelime,
Halk nasıl bayılır gör, anlamadığı filme
Plan yerine pilav, sakın ha girme ilme,
ılmin girdiği yere vatandaş çok zor girir
Laf ile değil peynir, Devlet gemisi yürür
Kıyafette çok mühimdir, çok etkiler havayı
Sonra illa da rakam, halkı büyüler sayı
Üç lafta bir bardak su, birazda alkış payı,
Geri fakat, zira, mamafih de garnitür
Laf ile değil peynir, Devlet gemisi yürür
Mehmet Yaşar ıZGÖRDÜ